söylediğine kendisi de inanmayan siyasetçi beyanı. biz müslümanlar, hz isayı da hz musayı da severiz. bu bizi hristiyan ya da yahudi yapmaz. ama maalesef, başbakan yıllardır yapmış olduğu hataların neticesini yeni yeni görmeye başladı. şöyle ki:
rte ilk seçildiğinde alevilerle ciddi bir dirsek temasına girmiş, alevi açılımı yapmıştı. bu açılım, akpye ciddi bir oy olarak dönmemiş olacak ki sonraki yıllarda başbakan alevilere karşı tutumunu değiştirdi. özellikle kknın chpnin başına geçmesine müteakip başbakan alevilere karşı sünnilik kozunu oynadı ve zaten buna müsait olan toplumu, sünni-alevi diye ayrıştırdı. bu durum başbakanın oylarını kemikleştirme ve dış politikadaki başarısızlıklarını örtmek açısından faydalı da oldu uzunca bir süre. zira kadim dost esad bir anda düşman haline döndüğünde halkın tepkisi "adam aleviymiş zaten" oldu.
reyhanlı saldırısı, gezi parkı eylemi derken bu kutuplaşma daha da arttı. alevilere yönelik ciddi bir ayrıştırma kampanyası özellikle facebook ve twitter gibi yerlerde fink atan kara cahiller tarafından başlatıldı. habervaktimin ve okurlarının facebook sayfasında yaptıkları yorumları okursanız bu alevi düşmanlığını daha net görürsünüz. aslında çok uzağa gitmeye gerek yok, sözlükte de bunun bir çok örneği vardır muhtemelen.
şimdi ne değişti de başbakan tutum değiştirdi? ortadoğu yepyeni bir savaşın, çatışmanın eşiğinde. aslında bu çatışma asırlardır devam ediyordu da zaten, ancak huntingtonın işaret ettiği üzere bu savaşta yeni bir dalga geliyor. nedir o savaş? sünni-şii çatışması. özellikle batılı devletler tarafından destek gören sünni gruplar, batıya muhalif, iran merkezli bir şii hareketinin muhalefetiyle karşı karşıya. gelecek yıllarda ortadoğunun bu yöndeki çatışmalara ev sahipliği edeceği düşünülüyor. aslında buna başlandı bile. türkiye açısından bu işin kritik tarafı ise aleviler. maalesef bu konuda alevilerin artan haykırışlarına kulak verilmedi yıllardır. bu da türkiyenin geleceğini tehlikeye attı. işte başbakanın tutum değişikliğinin arkasındaki sebep budur.
açıkçası her ne kadar kendisi samimi olmasa da, ben başbakanın alevilere yönelik başlatacağı açılım sürecinin sonuna kadar arkasında dururum. çünkü bu mesele, siyasetten öte bir meseledir. türkiyenin geleceğiyle yakından ilgilidir. üstelik, alevilerin isteklerinin de türkiyeyi bölecek ve ayrıştıracak taraflarının pek fazla olmadığı göz önünde bulundurulursa sadece bir kaç yıl içerisinde bile alevi sorununun çözümünde ciddi mesafeler kat edilebilir. bu da ortadoğuda türkiyeyi sağlıklı bir konuma getirmesi açısından olmazsa olmazdır.
tabi burada en büyük problem, başbakanın ve destekçilerinin bu konuda samimiyetsiz duruşları ve akp destekçilerinin bir kısmının aşırıya kaçan alevi düşmanlıklarıdır.
not: ne alevi ne chpli ne şucu ne bucu değilim. ehli sünnetim. bu benim doğru bildiklerimi söylememi engellemez, haklı olana hakkını teslim etmeme mani olmaz. bilakis, beni buna teşvik eder.
