bir kısmının cemaat-akp rekabetiyle de ilgisi bulunmaktadır. büyük oranda rtenin kendisine bağlı bir iç düzen kurma çabasının neticesidir. halen bile demokrasiden bahsedip bik bik konuşanlar var. demokrasinin seçimden ibaret olmadığını, öyle olsa hitlerin de esadın da en az başbakan kadar demokrat olduğunu defalarca izah ettik. demokrasi, demokratik kurumlar olmadan, bağımsız medya, üniversiteler ve kuruluşlar olmadan, bağımsız ve yetkin bir bürokrasi sınıfı olmadan meydana gelmez.bir ülkede demokrasi olması için bunlar olmazsa olmazdır. demokrasinin lafta kaldığı bir ülkede ise diktatörlüğe gidiş vardır. diktatörlük bize çok uzak bir rejimdir zannetmeyin. sivil diktatörlükler askeri diktatörlükler gibi değildirler. bir anda kurulmazlar. o yüzden de halk tarafından algılanmaları kolay olmaz.
hatırlayın. başkanlık sisteminin tartışıldığı dönemde başbakan bir şey söyledi. http://www.sondevir.com/h...sistemi-olacak-degil.html "illa abddeki gibi bir başkanlık sistemi olacak değil". işte sorun da burada. başbakan da gayet iyi biliyor ki abddeki başkanlık sisteminin en büyük özelliği; başka devletler tarafından taklit ve takip edilmesinin zor olmasıdır. abddeki sistemi örnek alan pek çok ülke eninde sonunda diktatörlük diye adlandırdığımız bir sisteme geçiş yapmıştır. çünkü amerikan tarzı demokrasinin en sıkıntılı yanı, toplumsal olarak demokrasi kültürünün çok yerleşmemiş olması halinde, bu sistemin diktatörlüğe karşı oldukça savunmasız olmasıdır.