japon balıklarına uygulanan soykırım

entry3 galeri
    3.
  1. üniversite'de iki tane junior japon balığı almıştım. şu turuncu olanlar varya. adı farklı da olabilir.

    tünel gibi bir şey vardı. eğitmiştim balıkları. o tünelden geçtikten sonra yemlerini yiyorlardı. yemek yeme saatleri şaşmazdı. o saatte o tünelden geçip mamalarını yerlerdi. geceleri bılık bılık diye çok ses çıkarırlardı ama yine de çok sevmiştim onları.

    bir gün suyunu değiştirirken bir tanesi bungee jumping yapmak istedi ve yere düştü. malum öğrenci evi, duvar ve yerin kesiştiği 90 derecelik açıdaki toz yumaklarını tahmin edebilirsiniz...

    bu şapşal atladı ve çırpına çırpına o toz yumağının içine girdi. ve masanın arkasına doğru gitti. elim ayağım titredi ölecek diye.

    hıyaaaaayyyttt diye masayı kaldırıp yatağıma doğru attım. ve balığı alıp suya attım. bir 10 sn hareket etmedi. gözlerim doldu. öldü zannettim.

    10 sn sonra hareket edince göz yaşlarım sevinç göz yaşlarına döndü. susuz kaldığı yaklaşık 45 sn içinde beyninin bir kısmının zarar görebileceğini düşündüm. çünkü artık eğitimlerimi uygulamıyordu, belki bir isyandı ama ben farkında değildim. üzerindeki tozlar gitmemişti suyun içinde olmasına rağmen...

    suyun içinde elime aldım onu, temizledim tozlarını. balıkçıya gittim ilaç aldım. yavaş yavaş iyileşiyordu. eski neşeli günlerimize geri dönüyorduk.

    ancak nereden bilebilirdim ki gözlerinin o elim kazada kör olduğunu !!!.

    evet balığım kördü. bu acıyla nasıl yaşacaktım bilmiyordum. artık sadece onla ilgileniyordum. yemeğini bulamıyordu çünkü. bunu ne yazık ki 1 hafta sonra anladım.

    neden bu kadar zayıfladı diye düşünürken bu nasıl aklıma gelmezdi. kendimi hiç affetmiyorum.

    artık ellerimle beslemeye başladım ama çare etmedi. 3 gün sonra balığım öldü. diğeri de arkadaşının ölümüne dayanamayıp 4 gün sonra öldü.

    ciddi bir travma yaşadım. o gün bugündür balık yerken hep onlar aklıma gelir.

    anlatılanlar komik değil, gerçek yaşanılanlardan kesittir.
    0 ...