Sabah erkenden kalktı, rüzgar. Biraz başı ağrıyordu, hemen kahve içmeye yöneldi. Canı hiçbir şey istemiyordu. Kahvesini
yudumlarken düşünmeye başladı. Eylem'e aşık mı oluyordu? Barda tanışıp yattığı bir kıza. Evet, eylem o tarz bir kıza
benzemiyor ama. ''bilmiyorum'' dedi kendi kendine. Takım elbisesini aldı, hızlı bir şekilde giyindi. Daha gidip
arabasını alacaktı. Güneş havaya aydınlatmış ama kendini göstermemişti daha. durağı arayıp taksi istedi. iki dakika sonra
kapının önündeydi taksi. arabaya bıraktığı yerdeydi tekrar. birden içi tuhaf olmuştu. Eylem aklına geldi. Evet, evet aşıktı
eylem'e. ama acaba eylem onu seviyor muydu?
Eylem sabah kalktığında kendisine güzel bir kahvaltı hazırladı. Düşünüyordu, acaba rüzgar ile yeni bir ilişkiye başlamaya
hazır mıydı? Eski ilişkisi daha yeni bitmişti. çok sevmişti onu ama o aldatmıştı eylem'i. yediremiyordu kendine eylem, bir
daha böyle bir riski göze almak istemiyordu. Ama rüzgar farklıydı sanki. bir aldatılmak daha eylem'i derin bunalımlara
sürükleyebilirdi. bu sırada teoman çalıyordu televizyonda. ''ne zaman anlaşmış ki kalple beyin?'' sözüne kulak kesti birden
eylem. tebessüm etti hafifçe. Düşündüğü şeylerin üzerine bu sözler. evet kendisi ve rüzgar için bu şansı verecekti.
iş yerine varmak üzereydi rüzgar. coldplay'in violet hill'i çalıyordu. şarkı neredeyse yarıdaydı, arabayı daha yavaş
sürmeye karar verdi. şarkının yarıda kesilmesini hiç sevmezdi. otoparka girdi, şarkı bitti. kapattı müziği, arabasını
park etti. Asansörde sıra yoktu ''hayret'' dedi kendine. ofise girdiğinde günaydın dedi herkese. günaydın dedi hepsi,
kafalarını kaldırmayarak bir kez daha. işe koyuldu rüzgar.
eylem ofisteydi. internette dolaşıyordu. Zaten hiçbir şey yapmadan nasıl bu kadar para kazandığına hayret ediyordu. Gerçi
bir yerde başarılı eğitim kariyerinin karşılığını alıyordu. telefonu eline aldı rüzgar'ı aradı. rüzgar telefonu çaldığında
heyecanlandı. eylem ismini görünce heyecanı daha da arttı.
+alo, efendim eylem
-naber canım
+çalışıyorum işte, zamanı doldurma çabası. sen?
-bende çalışır gibi yapıyorum. akşam bir şeyler yapalım mı?
+aslında bana gelsene? yemek hazırlayayım sana.
-Sen yemek yapmasını biliyor musun?
+evet, üniversitede heves etmiştim.
-oo, iyi o zaman ben akşam 7 gibi gelirim.
+tamam bekliyorum sevgil, yani eylem.
gülerek telefonu kapattı eylem. rüzgar utanmıştı, ''neyse, erken çıkmalıyım'' diye düşündü. Öğlen yemeği bile yemeden saat
3'te tüm işlerini bitirmişti. Ben çıkıyorum dedi ofistekilere, görüşürüz.