kendisine randumanı yüksek bir partner arayan, ama kendi randumanı hiç de yüksek olmayan yazar.
şöyle ki: seneeeee geçen sene. bir iş görüşmesi sebebiyle bir randevum vardı kendisiyle. odasına girdim, iyi sevişirsem, randumanımdan memnun kalırsa işe alınacağımı söyledi. ben de iyi sevişirsem işe alır düşüncesiyle hemen soyundum tabi. o soyunurken de heyecandan dudaklarımı ısırıyordum. adonis kasları, geniş omuzları beni etkiledi. ama iç çamaşırını çıkarınca dünyam başıma yıkıldı. evet, vücudu yunan heykeli gibiydi. ama ya pipisi... evet, o da yunan heykellerindeki gibiydi. incinmiştim, her genç kız gibi benim de hayallerim vardı. ancak hayallerim yıkılmıştı artık. hemen üstümü giyindim, gözlerim yaşlı vaziyette eve gittim. o sahneyi unutmak için buz gibi suyla dolu kovaya kafamı soktum. ama unuttuğum bir şey daha vardı: ben yüzme bilmiyordum. kovanın içinde çırpınırken boğulmaktan son anda kurtardım kendimi ve o günden sonra hiç sevişmedim. zaten ben o güne değin hiç sevişmemiştim ki...