Saate baktı 4 olmuştu. Çıkmasına en az 1 saat daha vardı. Neyse ki konserde 9'daydı. Birden gözlerini yan masaya çevirdi. Sena ve Gizem konuşuyordu. Birden ikisi de kahkaha atmaya başladı. Garip gelmişti, aralarının pek iyi olduğu söylenemezdi. Tekrar gözlerini dosyaya dikti. Evet, hayalindeki meslek bu değildi belki ama iyi para kazanıyordu. istediği çoğu şeyi alıp, istediği evde oturuyordu.
Saat 5'te çıkmak istediğini fark etti. Ayağa kalktı, koltuğuna asılı olan ceketini eline aldı. Dışarıya doğru yönelirken iyi akşamlar dedi. Ama sesini kontrol edememiş ve iyi akşamlar sesi tüm katta yankılanmıştı. Yaptığının komik olduğunun farkındaydı, hafifçe gülümsedi. Daha sonra bozuntuya vermeden hızlıca asansörün önüne geldi. Kısa bir beklemenin ardından, artık asansörün içindeydi. Kravatını çıkardı. Ceketinin cebine tıktı. Asansörden indi. Güvenlik görevlisine de iyi akşamlar diledikten sonra, arabasına yöneldi.
Eve geldiğinde, akşam için hazırlık yapmak istedi. Müzik çalar, muse'un Showbiz albümünü koydu. en sevdiği şarkı bu albümdeydi, ve evet muscle museum çalmaya başladı. Tüm evde yankılanıyordu o mükemmel bass sesi. Üzerini çıkardı, duşa girdi. duştan çıktığında, Unintended çalıyordu. Kurulandı. Fazla düşünmeden kotunu giydi. Üzerine de siyah tshirtünü.
Kapının önüne çıktığında taksi gelmişti bile. Akşam dışarı çıktığında arabası ilk tercihi değildi. Başkalarının hayatını tehlikeye atmaktan korkardı hep. Cmpr bara dedi, şoföre. Cevap vermeden yola koyuldu, 20 dklık yolculuğun ardından, barın önündeydi. Taksiciye parasını uzattı, üstü kalsın dedi. Bir teşekkür bile almadığından üzüldü. insanlar niye saygısızdı ki kendilerine bu kadar? Kaan'ı aradı.
+Neredesin. Ben geldim barın önüne.
-Benim acil bir işim çıktı. Gelemeyeceğim, kusura bakma gerçekten.
+Nasıl gelemeyeceksin. Biletleri ayırttım oğlum.
-iş yerinden çıkmam, mümkün değil. Kusura bakma tekrardan.
+Küfür bile etmek istemiyorum sana şu an.
-Kendimi affettireceğim, söz. *
+iyi, ne yapalım. Kolay gelsin sana.
-Teşekkürler.