--spoiler--
Sonra derin bir nefes aldım. Aşk mı bu sence Alp? Aşk insana bu kadar mı acı verir, bu kadar mı çaresiz bırakır, bu kadar mı aptallaştırır?
Aşk mı?! Kork o duygudan bence! Justine olan aşkın gerçek değil! Yani gerçek olamaz Beste. O bir ünlü, o bir yıldız. Ve yıldızlar çoğu zaman dokunabileceğiniz kadar yakın görünür ama asla öyle değillerdir. Bu bir kandırmacadan başka bir şey değildir aslında. Yıldızlar bizden çok uzaktadırlar. Onlar erişilmezlerdir.
Ama sen Taylor Swifti çok istiyorsun. O da sana uzak değil mi? Sonuçta o da bir yıldız.
Evet, doğru. Ama ben senin kadar değilim Beste. Ben Taylora ulaşamayacağımı biliyorum ama sen Justine ulaşamayacağını bilmiyorsun. Seninle benim aramdaki en önemli fark bu.
Yine de bir nebze umut, onunla ilgili küçücük bir umut var içimde Alp. Ve bu umudun, ona beslediğim hayranlık duygusuyla birlikte her gün biraz daha büyüdüğünü fark ediyorum. Her sabah uyandığımda posterlerindeki güzel ela gözlerini görüyorum.
Evet Bieber Fever, Bieber Ateşi, kalbinizin en güzel köşesinde giderek daha da alevlenerek yanmaya devam ediyor Ve o günden sonra benimsediğiniz bir diğer şey o hastalıkla yaşamak oluyor. Kanserli bir hücre gibi, inanılmaz bir hızla çoğalıyor ve yayılıyor. Bieber Fever Üstelik hiçbir tedavisi de yok! Bazen ondan uzak durabilmeyi her şeyden çok istiyorum. Bugün Biebersız, temiz bir gün olacak, bugün onu aklımdan uzak tutacağım diyorum. Fakat nafile. Çünkü bu hiç düşünmeyeceğim demek, hiçbir şeyi düşünmeyeceğim demek oluyor. Çünkü içimdeki her şey onunla ilgili olmuş. Onu düşünmediğim zaman hiçbir şey düşünmemiş olacağım. Şimdi neden Bieber Fever gibi bir hastalık adı konduğunu anlıyorsun. Ona hayran olmak, ona hasta olmakla aynı anlamda. Sözlükte karizmanın kelime anlamı olan çocuktan bahsediyorum. JUSTIN BIEBERDAN Dünyanın aynı anda hem sevimli hem de seksi olabilen tek erkeğinden. JUSTIN BIEBERdan. Seni senden alan, tuhaf bir hayranlıkla gününü aydınlatan sarı/beyaz güneşten bahsediyorum. JUSTIN BIEBERdan
Ve o anda hiçbir gününün onsuz geçmesini istemediğini ve aslında ona çok şey borçlu olduğunu anlıyorsun. Çünkü sana umudu öğretiyor. Her şeye rağmen gülümsemeyi öğretiyor, karşılıksız sevebilmeyi öğretiyor. Sana, seni öğretiyor ve her günün sonunda bir uyku ilacı etkisi yaratan hayallerle uyuyorsun. Onun seni bir konserinde sahneye çıkarması, onun senin elini tutması, onun senin yanında olması Bu gibi düşünceler aklını kötü şeylerden uzak tutuyor ve yine ona borçlanıyorsun. Böylece o seni kötü düşüncelerden de uzaklaştırmış oluyor.
--spoiler--