bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden,
ve hiç gitmedi,
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden.
evet yangın,
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan,
evet kaybetmenin o zehirli buğusu,
evet nisyan,
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın,
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı.
bu sevda biraz nadan,
biraz da hıçkırık tadı,
pencere önü menekşelerinde her akşam.
dağlar sonra oynadı yerinden,
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca,
sen say ki,
yerin dibine geçti,
geçmeyesi sevdam,
ve ben seni sevdiğim zaman,
bu şehre yağmurlar yağdı.
yani ben seni sevdiğim zaman,
ayrılık kurşun kadar ağır,
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın,
yine de bir adın kalmalı geriye,
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde,
aynaların ardında sır,
yalnızlığın peşinde kuvvet,
evet nihayet,
bir adın kalmalı geriye,
bir de o kahreden gurbet,
beni affet;
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.