resimlerine bakar dururdum.* o yazılarda ne anlatılır merak ederdim. sürekli ''resimleri böyleyse kim bilir hikaye ne kadar güzeldir'' diye düşünürdüm. okula başlayınca sırf o kitapta yazılanları anlama amacıyla okumayı söktüm diyebilirim. kitabın adı ise şehir faresi ile tarla faresiydi. 7 koca sayfalık kitabı, günümün tamamını harcayarak zar zor bitirmiştim. dünyada benden daha mutlusu yoktu belkide.
ulan zaten çocuk aklımla bir dünya hayal kurardım. hayallerim bu kitaptaki resimlerle şekillendi, kelimelerle bir anlam kazanmıştı...