ak parti seçmeni

entry1171 galeri
    68.
  1. kendilerinden "vicdanlı" olmalarını diliyorum sadece, başka bir şey değil.

    bak akp'li kardeşim, biliyorum kızgınsın, kırgınsın bir takım insanlara. şu son olaylardan sonra seninle delga geçmeye çalışan, seni küçük gören insanlar oldu. ama bir dakika dur ve düşün bu iş nasıl başladı diye, bir düşün allah aşkına.

    bak insanlar nefes alabildikleri son bir kaç yerden biri de ellerinden gitmesin, senin benim evlatlarım da ağaçları olan, nefes alınan bir dünyaya gözünü açsın diye gitti o ağaçlara sarılarak uyudu. eminim ki genel akp seçmeninin belki yüzde 80-90'ı bu ilk tepkiyi içten içe alkışlamıştır. zira ağaçların kesilmemesi için parkı savunan bir avuç genci suçlu görmek ancak kirli, acımasız bir vicdanın eseri olabilir.

    ardından bu savunmasız gençlere polis gazla, copla, tomayla müdahale etti. onlarca genç çocuk yaralandı, nefes darlığı yaşadı, hastanelik oldu. neden mi? başbakan en başından yapılacak kışlanın rantını dağıtıp pazarlamıştı da ondan.

    soru 1: bir başbakan bir ilde yapılacak avm'ye karar verir mi? ne diye küçük işlerle uğraşır, başka işi yok mudur? mesela david cameron londra'ya açılacak bir mağazanın nerede olacağı ile ilgili fikir beyan eder mi?

    soru 2: neden kışla yapılmasında bu kadar ısrar ediliyor.

    olay tarih, belediyecilik, yol yapımı, kışlanın eskiden ne olduğu falan değil güzel kardeşim. türkiye'nin belki de en değerli arazisi, senin benim hakkım olan arazi bir takım insanlara peşkeş çekildi. bugün gidip oturup dinlenebileceğin o parka girmen için yarın güvenlikler kapıda çantanı arayacak, biliyor musun?

    dahası insanlar ne yemesi, ne içmesi, ne giymesi, nereye oturması, kaç çocuk yapması, çocuğu sezaryen mi doğal yöntemle mi yapması, nerede kaçıncı katta yaşaması konusunda kendisine direktif veren bir yönetici istemiyor. komünizm artığı despot yönetici devrinden bıktık artık. bunun için toplandık ve yürüdük.

    oradaki insanlar kimseye taş atmadı, kimseyi yaralamadı, ana akım medya sana bambaşka şeyler gösterecek ama ben 3-4 günümü orada geçirdik. kenarda köşede halay çeken 1-2 marjinal grup dışında herkes oturup sohbet ediyordu. sivil polisleri direnişçi kılığına sokup polisle çatıştırdılar. taş atanları bizzat biz yakalayıp polise verdik. "kimse zarar görmesin, sesimiz duyulsun, biz halkız anarşist değiliz" dedik.

    karşılığında oy verdiğin başbakanının gözü döndü, üstümüze gazlar yağdı, bir çok dostum plastik mermi ile vuruldu. evet evet polis mermi sıktı bize.

    orada yaşananlar sana başka türlü yansıtılıyorsa da sana tek tavsiyem aç başbakanın konuşmasındaki nefreti, hıncı birkaç dakika izle.

    en başta dilediğim şeyi tekrar ediyorum. senin kardeşin, komşun, dostun, akraban hepimiz için sesini duyurmaya çalışırken polis şiddetiyle öldürülüyor, yaralanıyor ve bunun emri bizzat başbakandan geliyorsa, otur son bir defa düşün. biliyorum verdiğin oy büyük ölçüde bir zamanlar mağdur edilmiş birine destek olmak içindi. şimdi mağdur eden, öldüren, işkence ettiren, küfür ve hakaret eden kendisi oldu.

    elini vicdanına koy kardeşim, aç birkaç dakika konuşmalarını izle ve hala ona oy vermeye gidecek mi elin kendinle hesaplaş.

    kendine iyi bak...
    0 ...