ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2649 galeri
    457.
  1. spiralsiz defterlerimin yazı yazılması zor olan kuytu kıvrımları israfil sur'a üflediğinde açılacak sanki ve oralara yazılması en zor kelimeleri sıralayacağım denize attığım yassı taşlar gibi ve ardından kelebekler buluşacaklar terlikleri papuçları bizzat anneleri tarafından kredi kartı ile satın alınmış uğur böcekleriyle ve yine o gün saat 23:12'de yıldızlar son kez parlayacak oligosen'den beri parıldamamış olsalar dahi. kitaplıkları şarap dolu olan bir adamın hayat felsefesi ne olabilir monsenyör? hiç mi puding yemedi bu adam. babamın cebindeki 50 kuruşu fark ettirmeden alsam, meksika'da bir ormanın yanmasına sebep olur muyum? iki ağaç yan yana geldiğinde orman olmuyorsa, ormanları yaktığımızda kaybolanlar da orman değildir muhakkak. fransızlara gelince, onlara başka nedenlerle sırt çevirdim. tyne nehri üzerindeki newcastle kasabasının geleneklerinden bahsediyor bir adam. dedim dur ne yapıyorsun? jean jacques rousseau 1712'de doğmuş 1778'de ölmüş. aradaki yaş farkını hesaplayarak dünya'yı ele geçireceğini mi sanıyorsun diye sordu bana. kendisi yıllar önce hesaplamış olsa gerek.
    0 ...