kime göre neye göresinden ziyade, sen ne yaşadın ben ne yaşadımdan ziyade, genelleme yapmanın dayanılmaz lezizliğine varamadan kafanızda ki sorulara şimdiden cevap veririm.
göreceli bir olay. evet.
o mutsuz gündeki, yakarışların, ağlamaların topluca yıkıp geçtiğini görmek insanları, üzüyor beni. bir de askere gitmiş insanın psikolojisi var, yıkıntıları içinde kaybolmuş hatırlamaya çalıştığı yüzün var! ey hatunlar, ey sevgili kadınlar, kızlar, bir kaç çift lafım var size!
gurbete gitmiş, evinden uzak, sevdiklerine hasret sevgililerinizi, yanık fotoğraf dumanları içinde, silinip giden hatıralarının en hatırlanmanız gereken yerinde terk etmek, kayalığın üstünde rüzgarla arkadaşlık etmek zorunda kalmış yalnız ağaç gibi bırakıp gitmek hoşunuza mı gidiyor?
terk etmek ego nuzu tavanamı vurduruyor, hemde en çok yanında olmanız gerek zamanda..!
-napiyim ama yha kavga ettik böyle olması gerekliydi
lan bırak çileden çıkarma beni, hasta hasta konuşma; kırık! yalnızlık koydu tabi ananızın hazır sofralı evinde, bir yerleriniz kaşınmaya başladı, sağa sola saldırmaktan hal oldunuz, konuşturmayın beni dedim ama dimi! suratınız kızardı hissediyorum, bilinçaltı duygularınızı boşaltıyorum bu yazıyla peçeteleri hazırlayın!
ulan torpil yürekli karabasan, madem ruhunda piçlik var gitmeden önce yol ver böyle böyle kardeşim bekleyemem ben de! ulan delikanlı olsun canımızı yesin, böyle yapana delikanlı olana platin vibratör hediye edeceğim!
ya çok üzüyoduk artık, yapamıyoduk bilmem ne falan filan fişman, alan pişman satan pişman mına koyım! harbici olun kızım, delikanlı olun, yürekleriyle oynamayın kimsenin! psikolojisini bozmaktan başka işe yaramaz yaptıklarınız.
ya da bekleyin bitirdiğiniz duygularınızı, askerden gelene kadar oyalayın, yalan söyleyin, terk etmekten daha iyidir en azından. neyse bok yiyin! kaç kişi kafayı yedi sizin yüzünüzden...
ezilmiş ve körelmiş duygularınızla, o aşk sandığınız sahte duyguyu minyatür kale maç yapmaya hazır ve nazır baş başa bırakıyorum, cebelleşin.