sabaha karşı 4 sularında kapım çaldı kim o? dedim. Benim aç diyen ses çok tanıdıktı gerçekten kim olduğunu anlamadan açtım. Öyle yapmak geldi içimden bir baktım ki oydu karşımdaki butun eğitim hayatımız boyunca herşeyi öğrendiğimiz o tahtanın üzerinde resmi bulunan insandı işte karşımdaki. Şaşkındım içeri davet ettim herzaman hayal ettiğim gibi bir insandı beni pek şaşırtmadı tek şaşırdığım nokta hayalimde daha kısa boylu oluşuydu. Çok sakin ağır mizaçlı bir insandı. odama buyur ettim aç mısın atam dedim o da evet sıcak bir çorbanı içerim dedi sesi çok yorgun geliyordu. hemen çorbaları koydum çorbasından henüz bir yudum aldıktan hemen sonra cebinden kanyak şişesini çıkardı ondan daha büyük bir yudum içti diğer cebinden tabakasını ve çakmağını çıkardı sigarasını yaktı bana da ikram ettim reddetmedim tabiki de.
vatanı özlemişim nasıl dedi herşey yolunda mı? Pek değil dedim hala laikliği tartışıyoruz. Cezaevinden çıkıp milletvekili olanlar var. avrupa ülkesi olmamız gereken yerde avrupa bizi avrupa ülkesi yapmaya çalışıyor yani siz gittiğinizden beri ileri henüz hiç bir adım atamadık ne bir lider ne bir kararlı tavır hiç bir şey kalmadı o gunlere dair. peki ya gençler dedi benim cumhuriyeti bu vatanı emanet ettiğim gençler? Gülümsedim tam anlatmaya başlayacaktım tamam dedi ben bu gülüşten herşeyi anladım. o an hissettiklerimi asla anlatamam utandım üzüldüm... başınızdakiler sizi bu hale getirdi biliyorum dedi herkesin istediği yönde ilerleyen bir gençliksiniz sizin neslin görevi de bu olsa gerek dedi. Daha da utandım üzüldüm.
Benim partim dedi ne oldu ona en azından o hala duruyor değil mi dedi hala aktif siyasette hala mecliste değil mi dedi. ve sigarasından derin bir nefes daha aldı. Evet dedim yine yüzümdeki utanç ifadesiyle politikası olmayan yapacaklarından ziyade yapılmayanlardan bahseden yeniliğe kapalı kötü bir liderden kurtulamayan hiç bir çözüm yolu olmayan sadece sorun gören ve yaratan bir parti konumunda da olsa hala mecliste ve hala muhalefet dedim. sigarasından derin bir nefes aldı. ve gözleri doldu. atam dedim rakı içer miyiz bu kasvetli ortamı dağıtmak için sorulmuş bu saçma soruyu yönelttim . Beklediğimden ve hakettiğimden daha sıcak bir cevap aldım. Gülümsedi ve anlattıklarından yola çıkarsan buralarda hala alkol bulabilmek beni sevindirdi dedi. Yakında belki onu da bulamayız dedim yüzü düştü adeta neyse dedi anın tadını çıkartalım yıllar sonra vatana gelmişim bir rakı içmeden gitmem dedi. Hemen rakıları koymaya gittim mutfağa mezeleri de hazırlayıp geri döndüğümde oda boştu masada da bir not:
Burda artık rakı içmenin bile tadı yoktur anlattıklarına bakılırsa.Ama inancını asla yitirme eğer ki geçerse bu sıkıntılı günler bir daha çalacağım kapını bu defa rakı da getireceğim yanımda. M. Kemal
...