faruk nafiz çamlıbel'in "sen nerdesin?" şiirine benzetilerek yazılmıştır. Kafiye profesörünün ruhuna dua ile,
Yağmur ve bir hatıra
Gökten yere doğru beyaz damlalar döküldü
Beyaz perdelerde kızıl ışıklar görüldü
Birden sulara gömüldü dam, sokak ve arsa
Yağmur korkutup kaçırdı sokakta kim varsa
Gri taşlar ıslanıp kahverengiye döndü
Bir şemsiye altında iki insan göründü
Acaba bu çift ne diye yavaş yürüyordu
Titrek kalplerini hangi ateş bürüyordu
Sessizce yürüyüp gittiler yağmur boyunca
Ve sustular kelimeler anlamsız kalınca
Erkeğin kolları düşmüş, yüzü yaralıydı
Kadın 'Hep seveceğim' dese de yalancıydı
Kadın dönüp gitti şemsiyeyi de alarak
Adam öylece durdu saçları ıslanarak
Kısa bir aşktı, geç başlamış, bitmişti erken
Arkasına dönüp bakmadı bile giderken
Belki derman olur dedim içimdeki derde
O taş döşeli sokaktayım şimdi, aynı yerde
Kaç yıl oldu unuttum, değişmiş o sokaklar
Bizden başkalarıyla dolmuş caddeler parklar
Damağımdaydı hep seninle gezmenin tadı
Bunları düşünürken yine yağmur başladı
Canlandı gözümde ayrılığın saniyesi
işte, görülmüş en kötü tiyatro sahnesi
Sanmayın dünyada sadece kadınlar ağlar
Gökten yere doğru birden döküldü damlalar