en başından beri eyleme destek veren biri olarak "yeterin artık" dediğim eyleme devam kararı. eksilemeden önce bir dinle. ben de ilk günden beri neler olduğunu biliyorum. gezi parkı yıkılmasın diye oturma eylemine giden, zararsız 50-100 kişilik gruba "hayvan muamelesi" yapan emniyet teroristlerini, hepsini toplasan beş para etmez leş gibi kokan türk medyasını, hükümetin olayı iyice kışkırtan açıklamalarını hepsini bende gördüm. ve eyleme destekte verdim. ama olayın altını çizerek söylüyorum olayın "gezi parkından" çıkmaması gerekiyordu. şu an bakınca taksim meydanı ve gezi parkı tkp, chp, kesk, disk bayraklarından geçilmiyor. bir tane bile elinde türk bayrağı olan adam yok. zaten bu örgüt flamalarını taşıyanların amaçlarıda herkesçe biliniyor; "kan emmek".
başbakanın açıklamasını okudunuz mu bilmiyorum ama ben söylediklerinden özet geçeyim; "mahkeme kararını bekliyeceğiz. yıkımı biterecek bir sonuç çıkarsa gezi parkı olduğu gibi kalır. yıkıma devam ettirecek bir sonuç çıkarsa bu sefer halk oylamasına gidilecek" dedi. böylece hükümeti, medyayı eylemlerimizle bu kadar dize getirebildiysek demek ki kazanan biziz. daha da gezi parkında bulunmanın bir anlamı yok. biliyorum dört insan öldü bu yolda. hiçbir şey yokmuş gibi eylemden çıkmak en başta bu dört insana saygısızlıktır. ama lütfen tkp, kesk, disk gibi örgütlere prim vermeyelim. bunlara prim vermemenin en iyi yolu çevreci, üniversiteli vatandaşlar olarak oradan çekilmektir.
çekildik her şey bitti diye de bir şey yok. eğer başbakan ertesi gün çıkıp "tamam olaylar bitti. hadi gezi parkını yıkmaya devam" derse, şu eylemler boyunca değil gezi parkına, taksime bile gitmemiş biri olarak en ön saflarda beni bulursunuz.
ama bu haklı mücadeleyi, davranışları ve istekleriyle halkın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışan başta tkp, disk, kesk, chp olmak üzere bütün örgütlere kesinlikle karşı olduğumu, gezi parkının ve taksimin bu örgütlerden temizlenmesi gerektiğini de peşin peşin belirteyim.
