aklı başında fenerbahçelilerin okuması gereken bir yazı okudum bugün, zira yazıyı yazan da galatasaray camiası tarafından pek sevilmeyen bir yazar olan serdar ali çeliker isimli spor yazarı.
uefa ister doldurulmuş; ister g.saray lobisi başta başka yerlerden etkilenmiş olsun; ister olmasın bir kanaate vardı. aydınları ve arıboğanı yanlarında 2 farklı kişi olmak üzere görüşmeye çağırdılar ve şunları dikte ettirdiler:
* 58. maddeyi değiştirirseniz türkiyeye ceza veririz. ama genel kurul kararı ile bu maddeyi değiştirirseniz bir şey demeyiz.
* f.bahçeye 25 puandan az olmamak üzere eksi puan verin. kupayı alın ama trabzonspora vermeyin. böyle bir karar için mahkemenin sonunu bekleyin.
* f.bahçe kendi isteğiyle 1 yıl daha gelmesin, bu iş bitsin.. aynen bunları söylediler.
* aydınlar tffsi 1 yıl daha avrupadan men kararını erteletmeye ikna etti. puan silmeyi -16, -20 arasına çekti.
* 27 ocaktaki genel kurul öncesi son kulüpler birliği toplantısında bu şartları f.bahçe kabul etti. -16 puana razı oldu.
* fakat rıdvan dilmenin başbakanla yaptığı görüşmenin ardından genel kurul günü f.bahçe ve bazı kulüpler 58i değiştirtmedi. aydınlar yenildi.
* ankara dönüşü şenes erzik, aydınlara artık küme düşürmekten başka çareniz yok dedi.
* sonra başbakan devreye girdi. başbakanın isteğiyle f.bahçe namus davası dediği castan dosyayı çekti. yıldırım da platiniye açtığı davayı çekti.
* başbakan ile platini arasındaki görüşmede ne olduğu bilinmiyor. o günden sonra aydınlar gitti; demirören geldi. 58 değişti; şike sahaya yansımadı denildi. f.bahçe geçen yıl avrupada oynadı.
* fakat aziz yıldırım cezaevinden çıktıktan sonra ısrarla koltuğa yapışınca bu durum uefayı rahatsız etti.
* nihayet disiplin kurulu kararını verdi.
***
2-f.bahçe şen görüşmesi
* 25 eylül 2011de ali ve metin şen, f.bahçe yönetimiyle görüştü. şen ailesi, f.bahçenin cas davasını; yıldırımın da platini davasını çekmesi halinde platini ile bizzat görüşme ayarlayacaklarını; f.bahçe yönetimini hem platini hem de icra kurulu üyeleriyle görüştüreceklerini söyledi.
* şen ailesi, böyle bir görüşme sonunda da disiplin kuruluna gitmeden bu dosyanın kapatılması için her türlü çabayı göstereceklerini söyledi. aziz yıldırım kabul etmedi.
***
3-f.bahçe cas davasi
* başta ali koç olmak üzere birçok yönetici davanın çekilmemesini istedi. hatta murat özaydınlı, cas davası çekilsin kararına imza atmadı. ama yıldırımın ısrarı; başbakanın isteğiyle masum olduğunu kanıtlama şansı ortadan kalktı.
4-f.bahçe ve lobi faciasi
* uefa, sahaya yansımadı tezine başından beri ikna olmadı. ama f.bahçe başkanının uefa veya platini ile görüşme şansı yoktu.
* henüz aydınlar tffsi iş başındayken ali koç-nihat özdemir ve cihan kamer, uefa icra kurulu üyeleri ile görüştü. uefa cas davasını çekin; 1 yıl daha gelmeyin. disiplin kuruluna
sevkedilmemeniz için elimizden geleni yapacağız dedi. yıldırım gene kabul etmedi.
* dünyada f.bahçe şike yapmamıştır diyen tek kurum olan avrupa kulüpler birliğini bile ziyaret etmek yıldırımın aklına gelmedi.
* yaklaşık 2; 2.5 ay önce uefa, türkiyeye başbakana da iletilmek üzere şu mesajı gönderdi: türk futbolu hala bu isimlerden temizlenmedi mi? f.bahçe kulağının üstüne yattı.
* en son ali şen görüşmesinde bile aziz yıldırım bir şey olmaz diyebildi. ya çok rahat ya da artık umurunda değil.
***
ve gelinen nokta:
f.bahçe bu durumu muhtemel bir g.saray lobisi faaliyetine bağlamaya çalışacak. uefa ceza veremez diye açıklamalar yapıyor; yapacak. ama işin görünümü öyle değil. uefadan f.bahçeye avrupadan men cezasının gelmesi neredeyse kesin gibi. sonra sivas-eskişehir-ibb kulüpleri ile ilgili cezalar gelebilir. sonrası daha felaket olabilir. uefa icra kurulu, kendi disiplin kurulunun aldığı kararlarla yetinebilir. ya da tffye benim uyguladığım cezalara sen de uymalısın diyebilir. işte o durumda puan silme ile kurtulma dahi olmayabilir. f.bahçe küme düşebilir. bu şu an için zayıf bir ihtimal gibi görünse de puan silme oldukça kuvvetli bir ihtimal olarak ortada duruyor.
***
bir yıldır yazıyorum. aziz yıldırım fenerbahçenin sırtında kendi hayatıyla ilgili gelişmeleri olumlu sonuçlandırmaya bakıyor. ama minare kılıfa sığmıyor işte. yıldırım gerçekten kendini değil f.bahçeyi düşünseydi son kongrede aday olmazdı. yeni bir yönetim ile f.bahçe, uefa ayağını daha yumuşak geçerdi. ama namus dediği cas davasını çekip f.bahçeyi aklanma imkanından mahrum eden; aydınları, cemaati, ali şeni, platiniyi, g.sarayı, trabzonsporu, kendi yöneticilerini, kardeşini özetle herkesi ama herkesi suçlayan aziz yıldırım en büyük suçludur. fenerbahçenin üzerinde koskoca bir yüktür. özgürlük savaşçısı, siyasal figür imajıyla ortalarda salınıp mehmet ağar ile görüşen de odur. hep suçladığı fethullah gülenden sürekli randevu isteyen de odur. aziz yıldırım bugünden tezi yok istifa etmeli; camianın aylardır gördüğü kabuslar için f.bahçelilerden özür dilemelidir. velev ki uefadan 1 gün bile ceza çıkmadı. tff de daha önce verdiği kararı aynen koruyabildi. fenerbahçelilerin yaşadıkları 3 yıllık sıkıntıyı yok mu sayacağız? yargıtay kararı süreci hangi sabırla beklenecek? gelinen noktada fenerbahçe gibi 106 yıllık koca çınar, bir adamı daha fazla taşıyacak durumda değildir. sırtındaki korkunç yükten son sözünü söylemesini beklemektedir: istifa ettim; özür dilerim..