bu direnişi yürütenler çoğunluk 17-25 yaş arası gençler. büyük kısmıda özal dönemi kuşağı. yani apolitik. yani televole kültürünün etkisinde büyümüş olanlar. devrimi devrimciliği kitaplardan okuyup, deniz in boyuna mahir in posunna vurulmuş çocuklar.
gayesizlerdi, amaçsızlardı bu eylem bir nevi hayatlarına renk kattı. kendileride inkar etmiyor. eylemin mizahi yönü çok daha fazla ağır basmaya başladı. ne yaparsalar yapsınlar laylaylomdan kurtulamıyorlar.
olayın bir başka yönü bu gençler mensubu oldukları millete çok yabancılar. ereğli nere desek harita üzerinde gösteremezler. bu onları küçümsemek olarak algılanmasın. kendilerin tek halk zannediyorlar. halbuki 76 milyonluk koca ülkede yaşıyorlar. ili, ilçesi, beldesi, kasabası, nahiyesi, köyü mezrası var. buradaki insanların yaşayışı, hayata bakış açısı var. ama bu arkadaşlara sorsan onlar cahil. halbuki bugün bir çok aydın, direnişçi çocukların çok fazla okumuş olmadıkları konusunda hem fikir. tartışma programlarını izlerseler bu konuda bir çok entelektüelin ittifak ettiğini görecekler. velhasıl bu gençler milletinede yabancı.
hükümeti diktatörlükle suçlarken, kendilerinin gitgide dikteleştiklerinin farkında değiller. yani seçilmiş hükümeti devirmek istiyorlar. olay sadedece park değil derken bunu kastediyorlar. referanduma karşı çıkmalarıda halkın iradesini yok saymalarının en büyük tezahürüdür.
amaçsız bir gençlik demiştik, dönemleri itibariyle. bugün eylemde amaçsız olmaya başlamıştır. ne için yapıldığı nereye gittiği unutulmuştur.
bu gençlerin dine karşı ciddi bir antipatisi olmasıda yaşadıkları topluma yabancılıkla izah edilir. sözlüklerde bile eyleme giden gençlerin bunu canla başla anlatmaları ne kadar gayesiz olduklarını gösterir. adam ilk defa böyle bir yerde kendini ifade ediyor. anlayacağınız gezi parkı aslında gayesizliğin bir gayesi olmuş. hayatları monoton olanlara bir nebzede hareket katmıştır. ama her amaçsız hareket gibi bitecektir. zaten bitmeyede başlamıştır.