dün dört bir taraf adlı programında dinledim kendisini. genel görüşlerine nazaran, ılımlı bir portre çiziyordu.
gezi'deki gençlerin kullandığı küfürlerden ve bu durumdan duyduğu rahatsızlıktan bahsetti. yine ılımlı buldım konuşmalarını. derken "üslupları muhafazakarlardan farklı, küfrediyorlar, bizim çocuklarımız gibi değiller" minvalinde birşeyler söyledi.
oradan sonra bıraktım izlemeyi.
bu insanlar, bu ülkenin çocukları nazlı hanım! biz, bu toprakların çocuklarıyız. sizin "ötekileştirme" politikanıza isyan için oradayız!
sizin çocuklarınız nasıl, nazlı hanım? gizli mesajlarla övdüğünüz muhafazakar ve terbiyeli evlatlarınız nasıl?
rica ederim bir bakın o sevgili, muhafazakar evlatlarınıza... sonra elinizi vicdanınıza koyun, bize verdiğiniz değerin de bizim için ederinizi belirlediğini unutmayın.
hükümetler gider... liderler gider... ne süleyman kalmıştır yer yüzünde, ne de mustafa kemal... doğanın kanunu gereği, erdoğan da gider... ama gençlik bakidir, halk bakidir! bunu sanıyorum ki siz, yaşınız itibariyle daha iyi bilirsiniz.
