normal sıfatları haiz hostların çalışmadığı otobüs firması. ya çok iyiler, ya çok kötü.
nasıl mı?
şöyle:
24 05 2013 cuma akşamı 23.20 de alibeyköyden kalkan 3407-2300 sefer kodlu 07 ffu 15 plakalı istanbul-antalya servisindeki host uğur bey.
tek kelimeyle evimde gibiydim. güleryüz, anlayış, nezaket ve elbetteki nitelikli hizmet. keza şöförlerimizde öyleydi.
diğer yandan
26 05 2013 pazar akşamı 22:45 de burdurdan hareket eden '07aly34' sefer kodlu burdur - istanbul (sanırım antalyadan ya da alanyadan geliyordu) aracının hostu a. aytunç bey.
otobüs afyona kadar hamam gibiydi resmen. afyon kolaylı tesislerine gelmeden önce ikaz lambasını yakarak çağırdım kendisini. içerisinin sıcak olduğundan bahisle klimanın çalışıp çalışmadığını sordum. şöföre sorduktan sonra klimaların çalıştığını -buraya dikkat- fakat otobüsün arka tarafının sıcak ön tarafının soğuk olduğunu, bu araçlarda (neoplan) durumun böyle olduğunu söyledi. (yıl 2013 yarenler! 95 de antalyada turizm şirketlerinde çalışırken 'maraton' ve '303' lerde yaşadığımız ön taraf cehennem, arkası sibirya muhabbetinin tam tersini yutturacak aklı sıra.)
- emin misiniz klimaların çalıştığına sadece fan çalışıyor olmasın? diyecek oldum.
- saçmalamayın beyefendi klimalarımız 24 derecede çalışıyor!
ayrıca hızını alamamış olacak ki bir süre sonra yanıma kadar gelip apır sapır laflar edecek oldu*;
- 'siz benim muhatabım değilsiniz. bu konuda size donüş yapılacaktır muhtemelen' dedim, ve mevzuyu kapattım.
şimdi:
1. neoplan araçlardaki klima otobüsün ön tarafını soğutup arka tarafını ısıtıyor mu?
2. hostlar için belirlediğiniz 'kriterler' vardır mutlaka. şimdi biz sizi kiminle değerlendireceğiz? uğur beyle mi, aytunç beyle mi?
3. 24 derecede çalışanın 'klima' değil 'kalorifer' olduğunu bilmeyen host olabilir mi? dahası bunu bilmeyen şöför olabilir mi? ve yine dahası, 'klimalarımız 24 derecede çalışıyor beyefendi, saçmalamayın' diye, bir de müşterisine ayar vermeye çalışıyorlar.
hülasa, istanbula kadar bütün otobüs su içinde geldik. meşakkatli bir yolculuktu vesselam.
edit: geçen cuma geri dönüş yaptılar.
sibel hanım aradı müşteri hizmetlerinden.
enfes bir türkçe, diksiyon, nezaket, kurumsal ciddiyet...
arayacaklarını ummuyordum açıkçası, şaşırdım.
duruma müdahale ettiklerini ve bölge müdürlüğünün bilgilendirilerek ilgili şahsın uyarıldığını ifade ettiler.
sonra, o ne güzel sesti öyle! neşeli, çekici, kıpır kıpır.
(lan oğlum n'oluyor lan? kendine gel! hüüoooop!)
artık her pamukkale turizm yolculuğunda aytunç bey'ler arıyorum.
