haklı tepkiye elbet omuz verilir.Ama unutulmamalı ki; Binlerce gencecik fidanlar dağlarda şehit düşerken,yer sinisinin önünde ayağını götünün altına kıvırıp oturan birinin'' kurdistan dağlarında senin ne işin var oğlim'' diyerek,anasına avradına küfür ettiği emperyalistlerin viskisini ziyan olmasın diye ,gıdım gıdım içerken,kalkıp üç beş fidan kesiliyor diye, ''amk işte aradığım fırsat buydu'' diye,kameraların önünde dozer kepçeleri ile fingirdeşmesinin elbet hiç bir samimiyeti ve inanırlığı yoktur.
Daha düne kadar ''kurdlerin yasadığı yerlere kurdistan denir'' diye,bu milletin hislerinin taa orta yerine nokta atışlar yapıp,o insanların içinde bulunan gazinin,şehidin anasının yüreğini buram buram kebaba cevirirken,''demokratik bir türkiye'de fikirlerimi beyan etme özgürlüğümü kullanıyorum'' diye sıçarken, ulan oğlum, 3 gün içinde ne değişti de türkiye aniden toteliter bir rejime dönüştü, diye insanı şaşkınlık içinde bırakan mavralar ile, milleti sikindirik üç tane fidan için kaosa iten demeçler veriyorsun.
Yürekleri, sikindirik 3 tane fidan için kütür kütür atarken'' eyvah eyvah, yahu memleket elden gidiyor diye bir garabetin dalgasına kapılıp'' meydanlara çıkanlar, o körpecik fidanların bayrağa sarılı tabutları sıra sıra omuzlarda taşınırken,sinsi sinsi hınzırca,şerefsizce,kahpece alay eder gibi '' bir türk ölür bin türk doğar emmoğlu üzülme yahu '' diye atıfkar sözlerle hayasızca,güya teselli ederken, o yere batasıca insafınız ,vijdanınız, milli duygularınız, ammına koyduğumun üç tane ağacı için mi şaha kalktı.
Kimse sanmasın ki biz doğa düşmanıyız. Biz bir fidanımızı düşmanın bir ormanına bedel sayarız. Lakin halayın basını tutan adamın kim olduğu biraz mide bulandırıyor beyler..
