benim için çöldeki bir vaha gibi. anne ve babaya karşı duyulan sevgi herkesçe aynıdır. anne samimidir sıcakkanlıdır, öpülür sevilir. baba biraz ciddidir, soğuktur ama bir gülüşüyle anneye rakip olur. bunlar herkesin yaşadığı bildiği duygular. ama bu abi denen varlık çok farklı. hele de yaş farkı çok değilse. bir; aynı kandan geliyorsunuz. iki; yıllarca aynı şeyi yeyip aynı şeyi içiyorsunuz. üç; üç yok. işte bu dört maddenin bile nelere yol açabileceğini bir ben bilirim bir de abim bilir. senden birkaç yaş daha büyük ve aynı senden bir tane daha olduğunu düşün. heh işte, abi öyle bir şey bence. adama n'aber, nasılsın, iyi misin, nasıl gidiyo? sorularını sorsam, hangi soruya hangi cevabı vereceğini bilirim. ikiz olsan, ulan dersin ki adam ikizim. bi' bokluk yok. bir bağ var. aynı anda doğmuşuz, çarpışmışız bi' etkilemiş olmuş belli. aynı düşünmemiz çok normal. ama bu abi lan abi. abi çok farklı işte. adamdan 3-4 yıl sonra dünya'ya gelmişsin. o fransa 98'i dün gibi hatırlarken sen hatırlamakta biraz zorluk çekiyorsun falan... ama düşünce yapısı hiç değişmiyor. her şeyiniz tıpatıp aynı. tabi annenin de bunda etkisi çok büyük. mesela benim annem; abimle beni aynı giydirirmiş sürekli. eski fotoğraf albümlerinde de bu sürekli göze çarpar ve sürekli hangisi benim lan tartışması yaşanır. çok ufak bir ayrıntıdan birimizin hangisi olduğunu anlarız. o ayrıntıyı da bizden başka kimse göremez. işte o ayrıntıda gizlidir abi-kardeş ilişkisi. anne, baba, sevgili, enişte, sabahattin ali, lisandro lopez, nikola tesla bir yana, sen bir yana abi. yemin ediyorum aynı benim gibi bir adamsın.