şimdiye kadar potansiyelinin çok çok altında olan ülkenin potansiyeline biraz olsun yaklaşmasıdır. sadece akpnin değil, türkiyede giderek güçlenen liberal kesimin başarısıdır. tabi bunun ne kadar büyük bir başarı olduğu tartışılır. ancak şu bir gerçektir ki türkiye halen potansiyelinin çok altındadır.
türkiye şu an avrupanın en büyük altıncı ekonomisidir. sıralama şu şekilde: birinci sırada Almanya, ikinci sırada ingiltere, üçüncü sırada Fransa, dördüncü sırada italya, beşinci sırada ispanya. şimdi dikkatinizi çekmesi gereken şey şu: bu ülkelerden sadece Almanya'nın nüfusu bizden fazla. yani avrupanın en büyük ikinci ülkesi olarak en büyük altıncı ekonomi olmakla övünüyorsak eğer, bu bizim vizyonsuzluğumuzu gösterir.
tekrar ediyorum, Türkiye için bu bile başarıdır. memur zihniyetiyle yönetilen bir ülke iken, örnek aldığı liberal ekonomilere benzer bir anlayışla yönetilen, büyüyen, istikrarlı bir ekonomiye sahip olduk şu an. doğruya doğru; akpnin en büyük başarılarından birisi budur. ancak bu yeterli değildir. yeterli olmayacaktır da. türkiye gerçek anlamda büyük bir ülke olmak istiyorsa eğer, 15-20 yıl içinde avrupanın en büyük üç ekonomisinden biri olmalı, sığ bir ekonomik başarı anlayışından kurtularak ülkedeki yaşam standartlarını yükseltmeli, ekonominin istikrarı açısından ortadoğuda uzlaşmacı istikrarlı bir politika izlemeli ve enerji sıkıntısına acilen bir çözüm üretmelidir. ancak ben maalesef gerek hükümete, gerekse millete, iş adamlarına, memura, esnafa baktığım vakit bu ülkede o vizyonu göremiyorum. gören varsa da mutluluğuna mani olmak istemiyorum.