sene 1997, yaşım daha 15, genciz vesselam. ''bıyıkların terlemesi'' hadisesine yeni yeni geçiş yapmışız.
bu cep telefonu denilen şerefsiz de istanbul'da yeni yeni peydah olmaya başladı o zamanlar. herkeste yok. hele 15 yaşında olanlarda hiç yok.
amcam geldi bi gün, elinde bi cep telefonu. markası ericson328 miydi neydi. böyle elbise fırçası boyutlarında bişey.
bizde 'uçan daire bulmuş gariban köylü' misali üşüştük telefonun başına. aldık orasını burasını kurcalıyoruz.
işte o zaman felaket bi istek oluştu bende. dedim ben de alacam bi cep telefonu.
ilk pedere açtım konuyu. siktir çekti haliyle. nasıl çekmesin daha onda da yok telefon.
gittim anneme yalvar yakar ikna ettim. -ama nasıl yalvar yakar. tam on gün bütün market işlerini ben yaptım. yer bile sildim lan. bi telefon için düştüğümüz durumlara bak-
gittik o zamanın parasıyla 45 milyon liraya bi nokia 3110 aldık.- markasını unutmadım hala.. -45 milyonda iyi para, kaba hesap bir memurun yarı aylığı gibi bişey-
neyse kavuştum telefonuma. kayıt defterine telefonları kaydettim falan. zaten bi evin numarası, bi pederin işyeri, bide amcamın cep numarasını kaydettim.
aradan 3 ay geçti. bi allah'ın kulu aramadı. kimse arayıp sormayınca ben de kendi kendime şekillere giriyodum. yolda giderken kimse aramadıgı halde telefonla konuşmalara falan. tam kıro hareketleri.
neyse yine böyle bi gün okuldan cıktım taksim'den otobüse bindim. tesadüf bu ya, okulda göz koyduğum bi kız vardı, oda binmezmi otobüse. kendi kendime, ''işte tam zamanı, hava atmak için bundan daha iyi fırsat olmaz'' dedim.
geçtim en arka koltuğa, kız da bi sıra önümde, aldım telefonu elime zil sesleriyle falan oynuyorum. sonra her zaman ki gibi arayan biri varmış gibi telefonla konuşmaya başladım. ne olduysa ondan sonra oldu zaten.
telefon kulagımda hararetli hararetli konuşurken bi de telefon çalmazmı! bütün millet otobüsün arkasına doğru bakmaya başladı. ben desen, zaten pancarımsı bi hal almışım. yüzüm gökkuşağının bütün renklerini sırasıyla deniyor.
arayan da amcam, ulan puşt, ulan ibne, 3 aydır tek bi kere bile arayıp sormadın 'yiğenim napıyon paraya falan ihtiyacın varmı?' diye, arayacak bu günümü buldun...
hayır otobüstekileri siktirette, kesiştiğimiz kız da otobüste, nasıl olduysa gözüm hemen ona kaydı bi baktım kıs kıs gülüyo.
sonrası malum. ilk durakta indim. paramda yoktu başka. kalan yolu yürüdüm. tam iki ay okula da gitmedim.