yalnız yaşayan kişilerin refleks haline gelen davranışlarından biri de hiç sıkıya gelmeden gazını salmak, kapısı tandır gibi açık tuvalette necasetten taharet etmektir. bu reflekse alışkın sindirim sistemi zaman zaman olmadık yerlerde sazı eline alıp uzun hava tarzı çalışmalar yapabilir. insan içine çıkamaz hale gelmeden dur demeyi bilmek gerekli.
bi keresinde henüz üniversite öğrencisiyken yeni tanıştığım ev arkadaşımla evde yemek masasında karşılıklı oturup kitap okurken etkileyici bir performans göstermiştim. başımı kitaptan kaldırdığımda savaş kod adlı şahsı halen kitabını okurken gördüm. duyup da duymamazlıktan mı geldi, sesten çıkaramadı mı, hakkaten maldı da duymadı mı bilmiyorum ama yüzünde herhangi bir mimik bile yoktu. bir müddet kendi kendime olayın değerlendirmesini yaptıktan sonra işime devam ettim.
ne var ki, akabinde ev içerisinde sesli sıçmalar, tonlamalı osurmalar, yemek esnasında geğirerek konuşmalar baş göstermeye başlayınca anladım ki karşılıklı saygıyı kaybetmişiz. böylelikle insanoğlunun benden geriye kalan kısmının ne kadar iğrenç, soytarı ve hoyrat olabileceğini görmüş oldum.
- bah şindi bah bah.
+ !?!?
- rööööaaağğğrrk (geğirerek özgür iskoçya demeye çalışıyo it)
+ bu ne abi, allahını seversen ne bu şimdi? lan yanında bir kerecik osurduk diye elden ayaktan çıktın sen savaş. hadi geğirdiğini geçtim, abi senin göt de sunay akın'a bağlamış maaşallah, her muhabbete ortasından giriyor. "durun durun ne diycem hihihohoh"..
- ..
+ samimi olmayalım savaş. kalbini kırarım.
- röğark (haklısın)
***
üniversite öğrencisiydim, ödemeli arama yapıyordum, kot pantolonu 1 ay giyiyor ve makarnada master yapıyordum. kızlardan ise halen teklif gelmemişti..