iyi günler sözlükdaşlar. şimdiden diyorum yazı biraz uzun olacak. isteyen okumayabilir.
konu laiklik. laikliğin kelime temeli fransızca 'laisizm' den gelir. laisizmi savunan kişiye laik denir. dünya üzerinde birçok laik ülke vardır. fakat anayasasında laiklik maddesi bulunan 2 ülke vardır. biri fransa diğeri ise türkiye. laiklik ülkemizi geçmişinde ise şöyledir. 1928 de anayasadan 'ülkenin dini islamdır' ibaresi kaldırılmış, 1937 de ise atatürkün 6 maddesi (laiklik dahil) anayasaya girmiştir.
gelelim laikliğin tanımına. en basit anlamda laiklik; din ile devlet işlerinin birbirinden ayılması. bişwy anlaşılmıyor tabi bu tanımdan. biraz açarsak; devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasınısavunan prensiptir laiklik.
yani özünde laiklik; devletin, tüm dinlere eşit yaklaşması ve dini özgürlükleri kendi bünyesinde sağlamasıdır. yani devlet müslümana nasıl davranıyorsa hristiyana da öyle davranmalıdır. ve müslümana tanınan tüm haklar hristiyana da tanınmalıdır. aynı zamanda, dinlere saygı duyulmalıdır. sosyal devlet anlayışı ve laiklik birleşmeli, böylelikle devlet dinlere ibadethane ve bilimum konularda hizmet etmelidir.
peki gelelim ülkemize. sizce ülkemiz laik bir ülke mi ? bakalım laik miyiz. ülkemizde camileri kim yapıyor ? devlet mi yoksa vakıflar, gerçek kişiler ve müftülük mü ? cuma namazlarında 'x ilçemizde yapılan cami inşaatı için yardımlarınızı bekliyoruz' duyurusu yapılır ve yardımlar toplanır. yani camiyi devlet yapmaz. peki kilise sinagog ve diğer dini ibadethaneleri ? bir kısım kiliseleri 'restorasyon' dahilinde belediyeler yapmaktadır. diğerlerini de belki devlet belki patrikate güçleri. peki, ülkemizd her dine eşit mi davranılıyor ? diyanet işleri bünyesindeki camiler ve imamlara ödemeyi kim yapıyor ? devlet. peki, varolan kilise papazlarına maaş ödeniyor mu ? (burada eşitliğe vurgu yapıyorum, dinleri savunma olayım yok elhamdürüllah müslümanım) yani din adamlarına karşı eşit davranılmıyor. peki dinlere saygı duyuluyor mu ülkemizde ? bir baş örtüsü krizi aldı başını gidiyor. Yıllarca başı kapalı insanlar okuyamadı. bunun adını laiklik koydular. peki hani atatürkün din ve vicdan özgürlüğü düşüncesi ? yani laiklikle alakası bile olmayan bir 'türban' tartışmasını laikliğe bağlayıp din ve vicdan özgürlüğünü ihlal etmek nedir ? başını kapatan okula giremiyor, ama haç takan okula girebiliyorsa, bu laiklik değil bir dine saldırıdır. ayrıca Atatürk ; Laiklik asla dinsizlik değildir.sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı icin gercek dindarlığın gelişimini saglar demiştir. hani sözde atatürkçüler. hani laiklik ayağına müslümanlığa saldırıp dini değerleri küçümseyip din ve vicdan özgürlüğünü yok saymak ?
görüldüğü üzere ülkemiz hala tam anlamıyla laik değildir. hiçbir dine saygı yoktur. hiçbir dine eşitlik verilmemiştir. dinlere saldırı yapılmakta. ve din ile devlet işleri değil, direk din ve devlet ayrılmakta. devlete bağlılar ile dindarlar ayrıştırılmakta. buna bölücülük denir.
şimdi oturun ve düşünün. laik olmak için ne yapmalıyız ?