fyodor mihailovic dostoyevski

entry817 galeri
    369.
  1. Karamazov kardeşler kitabındaki (bkz: buyuk engizisyoncu) bölümü için bile, evet sırf bu bölümü için bile gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biri olma ünvanını hakeden yazar, güzel kişilik.

    Tam hatırlamıyorum, bir yazarın bir sözü vardı, aşağı yukarı şöyleydi: 'iyi ki 40 yaşına kadar Dostoyevski okumamışım, yoksa kitap yazamadım.'
    Dostoyevski okurken hep bu söz gelir aklıma. Öyle yazma yeteneği ya da isteği olan biri değilim. Ama yazmak isteseydim şayet, Dostoyevski okuduktan sonra en ufak özgüvenim, şevkim, hevesim kalmazdı.

    Gelelim büyük engizisyoncu'ya. Bu nasıl bir hayal gücüdür dedirtiyor insana kitabın özellikle bu bölümü.
    Hayal gücünü geçtim, bu nasıl bir felsefi görüştür. Bir insan bu kadar ince düşünüp bunu yazıya nasıl dökebilir?
    Özellikle bu bölümü okurken Dostoyevski'ye olan saygım kat kat arttı. Çok önemli bir adam, çok önemli bir yazar.

    Suç ve ceza'ya, budala'ya girmiyorum bile.

    Dostoyevski okumayan adam eksiktir, eksik kalacaktır.

    Hazır gelmişken, büyük engizisyoncu'dan bir bölüm paylaşayım:

    "başıboş kaldıkça hemen tapınacağı bir tanrı bulmak insanoğlunun en büyük kaygısıdır. Ama önünde dize gelecekleri tanrının değerinin su katılmadık cinsten olmasını da muhakkak isterler, tanrının büyüklüğünü herkes kabul etmiş olmalı... Çünkü bu zavallı yaratıkların tasası yalnız senin benim için tapınacağımız bir tanrı bulmak değil, herkesin ve ille hep birlikte, imanla baş tacı edecekleri birini bulmaktır. işte bu ortaklaşa tapınma ihtiyacı hem tek tek, hem toplu olarak bütün insanların ta ilk yüzyıllardan beri başlıca ıstırap konusu olmuştur.

    (...)

    Dedim ya sana, zavallı bir yaratık olan insanoğlunun baş derdi, kendilerine doğuştan bağışlanan özgürlükten sıyrılıp bunu bir an önce başkalarına devredebilmektir. Özgürlüklerini, vicdanlarını huzura kavuşturana pekala teslim edebilirler. "
    0 ...