şimdi benim anlamadığım genelde islam dinine inanan kişiler kuran-ı kerimi referans gösterip kitap ne diyorsa o doğrudur ötesi uydurmadır derler. misal bu minvalde alevilerin inançları kutsal mekanları kitaptapta yok denilip yok sayılır. peki kutlu doğum haftası kimin uydurması böyle bir şey var mı? yaşım 33 hayatımın uzun bir döneminde böyle bir şey hatırlamıyorum son yıllarda iyice bir gelenek haline geldi öncesinde yoktu türkiye dışında da zaten bilinen bir şey değil.
çünkü neden? açık konuşalım türkiye'de islam diye bir şey yok. türkiye'de islam 3 şeye indirgenmiş daha doğrusu şekillendirilmiş bir islam var. nedir bunlar? namaz, oruç, hac.. islamı bu şekilde kalıplaştıran güç şüphesiz hakim güçtü. örneğin diyelim ben, namaz kılmıyorsam, oruç tutmuyorsam haccada gitmediysem muhtemelen dinsiz imansız biri sayılırım bunun yanında velev ki, böyle bir insan olduğum halde parada, malda, mülkte, yetim hakkında, başkasının emeği üzerinde zerre gözüm yok. beriki tarafta türkiye şartlarında bu 3 altın kuralı harfiyen yerine getirip günlük hayat içerisinde ise sömüren, dolandıran, ticarette her türlü şeyi mübah gören biri ise işin dini kısmında tertemizdir. çünkü insanlara bu öğretilmiş bu söylenmiş. adamın yüzlerce dairesi var, servet almış başını gidiyor ama sokakta aç gezen binlerce insan ise ölüm sınırında şimdi nasıl oluyor da inan bu varlıklı adam küçümencik bir zekatla hayatı vede öbür dünyayı kotarıyor. mülkün bu kadarı tek bir adamın elinde birikmişse bunun adı ticari zeka olamaz bu ancak ve ancak kaptilazmin ve onun en sağlam ayağı olan dinin uydurması bir şeydir ama çoğu kişi bilir ki bu hırsızlıktır.
konuyu toparlayacak olursak eğer ben inaçlı biri olsaydım allahla iletişime geçmiş bir insanın sadece din tacirleri tarafından üretilmiş kutlu doğum günlerine ihtiyacı olacağını hiç düşünmezdim. anlamız yani. saçma. olsa, olsa birilerinin kendi imparatorluğunu güçlendirme hareketidir. çünkü insanlar üzerinde tahakküm kurmuş olan şahıslar gelenekte yaratmak zorundadır hatırlanmak ve güçlerini pekiştirmek için. bu kadar açık, net ve keskin şekilde belirtilmiş üstelik bir kitapta toparlanmış allah'ın buyrukları üzerine bir şeyler koymak olsa olsa komedidir.
ayrıca çok önemli bir husus daha var o da insanların peygamberleri allahtan daha çok sevdiği gerçeği. elbette bu tür ritüellere inanmış kişiler için özel anlamlar taşıyordur peygamberler anlayışla karşılamak mümkündür ama 7 kata semayı yoktan var eden her şeye bu denli muktedir olan bir yaratıcının arka plana düşüp her şeyin peygamberlere maledildiği dinlerin aslında ne kadar dünyevi olduğunu gösteriyor. tıpkı avrupa'nın şapellerini, kiliselerini süsleyen kutsal freskler, sokaklarını donatan heykeller gibi orta doğu'nunda böyle şeylere ihtayıcı var demekki. oysa biz islam dinin bu yönüyle, peygamberin "şüphesiz" bo son gelişi ve kendine olan sarsızlmaz özgüveniyle üvünmüyor muyduk. resimlere, heykellere, lahitlere ihtayıcı olmayan kendini bu denli dünyevi şeylerden arındırmış bir peygamberin ondan 1.400 yıl sonra dünyaya gelmiş küçümencik sulu gözlü, sümüklü bir zavalının yarattığı boş, anlamız ve çıkarları uğruna uydurduğu bir güne mi ihtiyacı var.
belki kızanlar olacak ama işin gerçeği bu. sözüm inanan insanlara kitap net, peygamber temiz ve gösterişsiz, allah en yücesi. ondan sonrası boş.