vakt-i zamanında bir yerde çalışmıştık arkadaşlarımla. burası bildiğin dincilerin toplandığı bi yerdi. işçilerin hepsi dinciydi. adamları bir görseniz acırsınız. hepsi arızalı. bir tanesi bütün herşeye 'sıkıntı 'diyor. onun için sorunda sıkıntı başka şeylerde. adam sıkıntıyla bozmuş kafayı. bir tanesi allah allah diye gidiyor sürekli. bir başkası 'be mübarek' falan. diyeceksiniz ki insanlar bunları kullanamaz mı? evet kullanır ama takıntı derecesinde bozuk plak gibi her ota boka demez. ve burada ki herkes fetullah gülenin müthiş bir insan hatta insan üstü bir şey olduğunu savunuyordu. bu mudur milyonlarca akıllı insan? bu adam herkesi kandırmıştır. okul açtıda ne oldu? sana bana mı açtı? devlet için mi açtı? kendine adam yetiştirmek için açtı. ağaçları yaşken eğecek. nereye eğecek derseniz köküne doğru eğecek ki hiç büyüyemesin fetullah gülenin yaptıklarını anlayamasın. yalan mı ağlayarak milleti sömürdüğü? sıkıyorsa yalan diyin buna. adamı ne zaman görsem ağlıyor benim olsa şimdiye kadar göz pınarlarım kururdu. peki bu adam halkı sömürmedi safları sömürmedi de devletin bile açamadığı okullar var ya onları nasıl yaptı? allah buna gökten para mı indirdi? adamın önünde eğiliyor insanlar. nedir bu? peygamber mi bu adam, allah mı bu adam önünde eğiliyorsunuz? akıllı olun be bir akıllı olun!! hem zaten insan bir şeyin ululuğuna inanıyorsa onu çok üstün bir değer olarak görüyorsa onu ağzına sakız etmez. örnek olarak şerefine haysiyetine çok düşkün bir adam şerefi namusu üzerine kolay kolay yemin etmez. dikkat edin 'şerefsizim ki ....' ve ya 'şerefim üzerine yemin ederim ki ....' kelimelerini çok kullanan bir adam şerefsizin önde gidenidir mesela. allahı bu kadar üstün bir değer olarak görse bu adam allah allah diyerek halkı sömürmez.*
