Dünya zikime minare gtüme rahatlığı efil efil gayepten eserken, ateistimiz cünüp bir şekilde istediği her yere her an gidip nefsinin tüm dürtülerine uyarak gününü gün eder ve günde beş kez ibadete zaman ayırmak gibi bir zorunluluğu olmadığındanda bunun için kendine bolca zaman ayırmakla beraber,
Kendince " modern " olan yaşantısını alkol, seks ve bunun gibi dünyevi olaylarla taçlandırmayıda ihmal etmez.
ilk insandan herhangi bi farkı olmayan ateistimiz, fitre zekat hac gibi " yobaz " ların ilgi alanlarından olabildiğince uzak yaşantısı sırasında,
ilahi dinlere küçümser gözle bakmakla kalmaz yeri geldiğinde ;
- bunlarla zamanınızı bitirip hayattan tad alamıyosunuz yazık !
Diyerek insanları aydınlatacak bilgi bulgu ve yaşam felsefesinden bahsetmeyide ihmal etmez.
Kıblenin ne tarafta olduğu, abdestin nasıl alındığı, neden ezan okunurken tv yada radyoların sesinin kısıldığı gibi bilgi ve detaylarla ilgilenmez,
Yolu ve yaşamı net açık aynı zamanda rahattır.
Hem hayat böyle çok güzeldir.
Kim şimdi düşük bel pantolon, gögüs ve sırt dekoltesi, tayt ve askılı tişört den vazgeçip baş örtüsü takıcak,
Üstüne üstlük Kur'an okuyup namaz kılacak,
Bunca yıllık hayat felsefesinden vazgeçip rezil olacak cümle aleme diye düşünmekten kendini alamazken içten içe,
Bir gün soluğu kara toprakda alacak..
Rahat bi yolculuk temenni ederim.
Zira kendisine ayrılan rahatlığın sonuna gelinmiştir..
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. (HADiD/20)