zamanında bir yunan televizyonuna verdiği röportajda, "yunanlıların türkiye'ye karşı silahlı mücadeleye girmelerinin gerektiğini, eğer bunu yaparlarsa trakya'dan rahatlıkla ilerleyebileceklerini, pkk'yı örnek alarak bunu gerçekleştirmelerinin gerektiğini" söyleyen zat.
aynı zat 99'da uçakla türkiye'ye getirilirken "benim de annem türk, türkiye'ye hizmet etmek için hazırım" minvalinde bir demeç vermiş ve yine bir duruşmasında "kullanıldım" gibi bir ifadede bulunuştur.
şimdi sorarım şu süreççi, barışçı, türkiyeci(!) kürt arkadaşlara. ağzınızı açtığınızda bizim türkiye ile sorunumuz yok, biz anayasal düzenlemeleri bekliyoruz diyorsunuz. ve öcalan'ı da hak mücadelesi veren büyük bir devrimci olarak görüyorsunuz. kitaplarını okuyup, gaza geliyorsunuz. peki nerde türkiye? hani bölünme, parçalanma gibi bi şey yoktu? önderiniz açıktan diğer bir ülkeye türkiye'ye saldırması için taktik veriyor. nerde kardeşlik lan? hani barış?
bu süreç de elbet biter. kürtçünün de derdi belli olur, dincinin de. tarih sizi yıllar sonra nasıl yazacak bir düşünün.
