eyy fazııl efendi, fazıl efendii. bana bak bakeem..
seni o tipinle el üstünde tutan o yüce türk halkına teşekkürünü böyle mi yapacaktın.. biz duyduğumuza inanan tipleriz. fazlasını bekleme.. dediler fazıl say iyi bir piyanist inandık. sorgulamadık da lakin bunu. seni sevdik, saygı gösterdik. hiç tarzımız olmamasına rağmen dinledik seni. hareketlerine baktık. güldük kimi zaman. fakat içimizde böbürlenerek helal olsun lan şu adama dedik..
sen ne yaptın?
babadan kalma arabeskimize dil uzattın.
evet fazıl sen bizden üstünsün. schubert dinlersin, bizse en fazla ilhan irem'i..
eskrim seyredersin belki, bizse taş çatlasa yarı çıplak hatunların oynadığı veleybolu. ve evet voleybol olarak yazılır..
biz türk marşını sadece tezahürat olarak kullanırız.. aptalız, akp'ye oy veririz. ebemizi sikerler, sikene de oy veririz.
şimdi tüm bu yaptıklarımızı özgürlük çerçevesinde değerlendir bakalım. adımlarımızı sayalım, kim daha geride kaldı..
ve evet müthiş ilerici aydın sanatçımız..
o kadar aydınsın ki her aydının yemini yerine geçebilecek o müthiş kaideyi gerçekleştirdin. din mi? salla gitsin. koyun sürüsüyüz nihayetinde.
sen haklısın fazıl efendi. sen dışarıda ol yeter.. saçtığın binlerce öfke dolu hakaretlerinden nasiplenelim.. ve o kadar hakarete doymayan tipleriz ki bunların karşılığında senin savunmak için götümüzü verelim.. hadi fazıl biraz daha hakaret..