farkındalıklıkla birlikte doğar kişinin ideolijisi. çevresinde ve dünyada olup bitenleri sorgulamaya başlar ve tabiki kendini gerçi bu en son aşamadır. düşünceler şekle girmeye başlayınca ruhuna en yakın ideolijiyi seçer bu kendini sınırlamak veya o ideolijiye körü körüne bağlılık anlamına gelmez. solcu olanlar kendilerini sorgulamaya başlarken içlerindeki inancın nedenini sorgulamaya başlarlar ve cevap ararlar dogmaya karşı çıkarlar. işte bu noktada sordukları sorulardan dolayı özellikle islam dinindeki dinin emrettiklerinin bazılarını kabul edip bazılarını kabul etmemenin, bütünüyle kabullenme ilkesine (ilke mi deniyor bilmiyorum)aykırı olması nedeniyle dinsiz olarak adlandırılmaları doğaldır. ama yanlış bir önermedir. kişi hiçbir ideolijiye kendini yakın hissetmeden dinsiz olabilir. bu tamamen içsel çatışma sonucunda da olabilir tanrıya isyan şeklinde de, hatta önce dinsiz sonra solcu da olunabilir. özellikle ailesinden birini küçük yaşta kaybetmiş kişilerde isyan zamanla şekillenerek yok saymaya doğru gider. ne olursa olsun sorgulayan insan mutlu olamasa da , acı çekse de kendinden memnundur.