hangi kafada olduklarını merak ettiğim ailelerdir. kafalarının , o beyinlerinin içinden ne geçiyor acaba diye düşünmedim değil. nasıl o çocukları rüyalarında görmüyolar acaba ? yada rüyalarına giriyorsa o vicdan azabından nasıl kurtuluyorlar mesela ? yada o vicdan azabını hesaba katmadan nasıl kabul edebildiler anlaşmayı ? veyahut devletimize ne demeli diyerek sorguladım demin. başka zaman şikayet geri çekilse bile adli yargı bakımından sürdürülen davalar var. şikayetçi olmasada sırf hakimin takdiriyle süren davalar varken , bir belediye başkanının olayı adli yargıya taşımaması , veya bir savcının , jandarmayla , kaymakamla aynı şekilde düşünüp "neyse siktir et" diyebilmesi , ve sonra kendi çocuklarını güvenle okutabileceklerini düşünebilmeleri. sonra o çocuklarına güvenmeleri. kendi çocuğumuzun başına da gelirse ? diye düşünmekten nasıl kurtuluyorlar acaba? nasıl o vicdan azabını göze alabiliyorlar. bırakın hakkı hukuku , nasıl o küçücük kızların gözlerindeki parlaklığı aldıklarının farkına varamıyorlar mesela. oyuncak tutup barbie bebekleriyle oynayacak yaşta bile olmayan o küçümenlerin , gözlerindeki karanlığa nasıl bakacaklar ? çok merak ediyorum. sonra derler ki maymuna çevrilen toplumlar yok tarihte. alın bakın. bu formasyonlara hangi hayvanın adını vereceksiniz ? insan olarak doğup sonradan nasıl bir şey haline dönüşmüş bunlar. hayret.