nasıl olsa unutacaklar deyip ders anlatmayan ingilizce öğretmeni,
hatalı öğrencisini sınıfın ortasında arkadaşlarına tokatlatan matematik öğretmeni,
çocuklar bu anlattıklarım hep saçmalık ama sınavlarda cevabı böyle verin aslında doğrusu bu diyen kafa karıştırıcı * fen bilgisi öğretmeni,
zarfı, edatı ayırt edemeyen sınıf öğretmeni bilirim. bir veli olarak daha neler neler gördüm... küfreden,tekme tokat döven hatta "çocuklar pedegojik açıdan bunu söylemem doğru değil ama sizden nefret ediyorum" diyen öğretmen bile var.
sahip olacağın imkanlar en başından belli. yani bilerek başlıyorsun. öğretmenlik gönül işidir. işini sevmiyorsan, çocukları sevmiyorsan bu işi yapmayacaksın.
kısıtlı imkanlara, önlerine sürekli engel koyan idarecilere, sorumsuz velilere, sorunlu öğrencilere rağmen özveriyle çalışan işini layıkıyla yapan öğretmenlerimizde var. iyiki varlar. onlara saygımız sonsuz.
birde öğrencileri sınavlara tabi tutup liselere yerleştiriyorlar, peki ya onların öğretmenlerini?
edit: "esitsizligin her iki tarafi" derki; "sınavla yerleştirilen okul öğretmenleri de, o statüdeki okullar için ayrı bir sınava girmektedirler"