a : aaa! oğlum niye giydin pantolonunu? daha ütülemedim onu ben.
b : gerek yok annecim. kırışık giyiliyor bu pantolon.
a : tamam tamam. çıkar sen onu kırışıklıklarını bozmadan ütülerim.*
b : hmm... öyle mi? tamam o zaman. (çıkarıyormuş gibi yapar ve sırıtır)*
a : amaaaan çıkar be! ütülücem işte!
[en sonunda anne pantolonu ütülemeyi başarmıştır. bizim kırışık pantolon ilkokul pantolonuna benzemiş, bizzat kendim tarafından evden çıkar çıkmaz kırıştırılmıştır*]