pek çok ülkenin anayasasına bakıldığında bir etnisiteye mensup olmanın vurgulandığını görürüz.hatta pek çok ülkede 1.sınıf ve 2.sınıf vatandaşlıkların var olduğunu görürüz.örneğin yunan anayasasında helen ırkından olma vurgusu vardır ve helen ırkından olanların 1.sınıf vatandaş olduğu şeklinde bir tanımlama da mevcuttur. türkiye cumhuriyeti bu tür ırksal ayrışmaları reddetmiştir.
cumhuriyet kurulurken osmanlı hinterlandında yaşayan tüm müslümanlara batılılar türk diyordu. arnavuduna da boşnağına da lazına kürdüne acemine de hatta arabına bile türk deniliyordu. müslümanlık batılı için eşittir türklüktü. tabi bugün böyle görülmüyor.gerçi hala daha balkanlardaki müslüman unsurlara türk gözüyle bakılıyor ama bu algı batıda bugün yoktur.
o gün cumhuriyet kurulurken hem dünyanın bizi türk gördüğü hemde türkiye topraklarında yaşayan herkesin kürtlerin de bu tanımı zaten içselleştirmiş olduğu bir gerçekti. o gün türkmenler ve kürtler aynı ırktan olduklarına inanıyorlardı. hatta diyap ağanın meşhur sözü bile vardır aslımız bir neslimiz bir dinimiz bir diye...
dolayısı ile türklük bir ortak kimlikti o gün ve cumhuriyet kurulurken hiçbir ırksal vurgu yapmadan bağımsızlık mücadelesine atıfta bulunularak tc'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir söylemini bu ülkenin kuruluş felsefesi yaptı mustafa kemal.hiç şüphesiz 90 sene önceki bu söylem çağının çok ötesinde bir ileri görüşün tezahürüydü.
netice itibariyle osmanlının son dönemlerinde, cumhuriyetin ilk dönemlerinde emperyalizm kürtleri kışkırtmak için çok uğraştı.o dönemlerde tutmadı bu. osmanlının son döneminde aynı toprakları ermenilere de vaadettiklerinden zaten kürtlerde bir ayrışma duygusu yaratmaları imkansızdı.tc'nin ilk yıllarında ise din soslu ayrıştırma çabaları da mustafa kemal'in gücü ve ülkenin her yerinde kendisine duyulan minnet nedeniyle yine tutmadı.
fakat mustafa kemal sonrası ülkenin hızla kötü yönetilmeye başlanması, türkiyenin emperyalizmle stratejik ortak adı altında uşaklık anlaşması içinde olması ülkenin gelişimini bölgenin gelişimini engelledi.soğuk savaş nedeniyle bir süre yırtıp atılan sevr'in intikamı için beklemek zorundaydı emperyalizm.sovyetlerin artık biteceğinin yani soğuk savaşın sona ereceğinin iyice anlaşılmaya başlanmasıyla 1980'lerle birlikte hazırladığı pkk'yı sahaya sürdü.öyle ki 1982'de elini kolunu sallayarak suriyeye beka vadisine geçen apo ve militanları beka'nın anahtarlarını asaladan adeta törenle alarak işe koyuldu.
ve o günden sonra terör hızla arttı. önceleri bölge halkına yönelik terör olayları çoktu.zira bölge halkına bir türlü bu ayrılıkçılık fikri benimsetilememişti.90'larda en azından bir kesim kürtte karşılık yaratıldı.90'ların sonuna doğru terör ciddi biçimde çökertildi. ama emperyalizm pes edecek değildi. işbirlikçi akp eliyle yine terör hortlatıldı bugünkü konumuna getirildi.
bugün artık ülke nüfusuna oranı %10-15 arası olan kürtlerin tehdit gücüyle aldıkları oyları bir kenara koyarsak tahminen 5'te 1'inin desteğini aldığı görülen pkk ortağı akp ile birlikte emperyalizmden aldığı emir neticesinde türk milleti kavramına savaş açmış durumdadır.
bugün akp ve pkk'nın yapmaya çalıştığı ulus devleti ve üniter yapıyı ortadan kaldırmaktır. özerklik içinde bölge daha kolay ayrıştırılabilecektir zira.bunun karşılığında pkk bir süreliğine emperyalizmin suriyedeki emelleri için mücadele edecek bu nedenle de türkiyeden çekilmemekle birlikte bir eylem içinde de olmayacaktır.ülkeden çekilemez çünkü bölgede varlığı biterse ne bdp bu oyları alabilir ne de uyuşturucu ve akayakıt kaçakçılığından götürdüğü paraları kazanabilir. pkk bu iki temel kaçakçılıktan götürdüğü paralar olmazsa varlığını sürdüremez.
neticede pkk suriyedeki görevini tamamladıktan sonra ve özerkleşmiş devletin iyice izole edildiği bölge daha da ayrıştırıldıktan sonra pkk yeniden etkin biçimde teröre başlayacak ve son darbe vurulup türkiye bölünecek.planlar budur.
bakalım türk milleti kendisini yok etmeye çalışan ülkesini adım adım bölmeye çalışan bu emperyal destekli akpkk organizasyonuna boyun eğecek mi?