nedense son dönemlerde kabak tadı vermeye başlayan sunucu.
bu kadının bu kadar tutulmasındaki formülü veriyorum, kalem kağıda gerek yok kısa bir şey:
"seda sayanvari neşelilik/canlılılık + esra ceyhanvari sulugözlülük/duygululuk = esra erol"
acaba bu işkenceye son verecek mi, son verilecek mi? ayrıca aptal kutusunun gözdesi olmuş "evlilik" programlarının sonu ne zaman gelecek çok merak ediyorum.
esra yaklaşık 3 yıldır insanların özel hayatlarını deşerek programına "medyatik malzeme" çıkarması -evlere de şenlik getirmesi-, her şeyi "rating malzemesi" olarak görmesi ile iticiliğin sınırlarını şu aralar zorlamakta.
hoş, türk insanının isteklerini her şekilde karşılayan, akabinde sevilen bir isim olup çıkmıştır. zira bizim insanımızın yapmaya bir işi olmadığından -genci, yaşlısı- "o ne demiş? o kimi sevmiş? o kime laf etmiş?" diye meraktan düşüncelere gark olarak akşamın gelmesini bekliyor. ve bildiğiniz gibi "ömür geçirmekten" öteye gitmeyen bu işsizler topluluğu gereksiz yere oksijen ve diğer birçok doğal kaynak tüketimi gerçekleştiriyor. bu insanların yaşama nedeni nedir? bir insanın paradan bile daha değerli olan "zamanı" nasıl oluyor da bu gereksiz programlarla katledebiliyor? sabah akşam çalışın-çalışsınlar demiyorum elbet, ancak zamanınızı iyi değerlendirin yahu, müzikle uğraşın, sporla uğraşın, edebiyatla ve saymadığım birçok şeyle uğraşın ama bu saçma salak "insanı alıklaştıran-insana bir şey katmayan" programlara itibar etmeyin.