hayatında topluluk önünde tek bir konuşma yapmamış, yapması gerektiğinde dersten kaçmış insanlar var. sen çıkıp 40 kişilik bir sınıfta ders anlat bakalım. hadi anlatmayı geçtim o sınıfı derli toplu bir tut. bir gülüşünde dağılışlarına şahit ol. sonra dağıldıklarında yeniden derse dönmelerine uğraş. ne bileyim ergenlik dertlerini çek. bir de eve gel yeniden ders çalış. baştan baştan. kaç çeşit sınıf var. kaç çeşit farklı konu. o çocuklar gözünün içine bakıyor. düzgün anlatmak görevin. öğretmek görevin. kırgınlığını, kızgınlığını yansıtmayacaksın. beş dakika sandalyeye oturdun mu kaynar o sınıf. sürekli dolaşacaksın. sesin sürekli kısık çünkü laf anlatıyorsun. dostum öğretmenlik cidden zor bir iş. ödeviydi, projesiydi, performansıydı, aktivitesiydi onları geçtim sırf düzenli tutmak bile o sınıfı, sözünü geçirebilmek bile çok emek istiyor. ben kadrolu öğretmen değilim. olamam da hiçbir zaman ama üç kuruş paraya öğretmenlik yapıyorum. maaşı üç kuruş da olsa 5 kuruş da olsa ölene kadar da öğretmenlik yapmak istiyorum. ama ayda 3,5 saat çalışılıyormuşmuşmuş. lan üstünden tır geçmiş gibi oluyor günde 5 saat derse girdin mi ne 3,5 günü. ayrıca liselerde dersler 45 dakika. baştan hesapla belki 4 gün olur o. te allahım.