3. sezonun başlamasıyla meraklılarını heyecanlandıran dizi.
--spoiler--
ilk bölüm 3. sezonun girişi olarak bakıldığında yeterliydi. Ama ikinci sezonun finalinde yakaladığı ivmeye göre vasatın altındaydı.
-Lekesiz piçlerin tanıtımı hoştu. Bir ara meme uçlarından sonra taşşaklara dalacak sandım. Nasıl olsa dilimizden anlamıyor mantığıyla edilen küfür ve hakaretler bana kapalı çarşıdaki turistlere ürün satan tezgahtarları anımsattı.
-Babasının ağır sözlerine maruz kalan Tyrion Lannister'a (Küçük şeytan) üzüldüm. Onun zekası olmasa o şehir düşmüştü. Babasının da zeki bir adam olduğunu düşünürsek bu kadar üzerine gitmesini garipsedim. Madem bu kadar büyük bir kin vardı içinde neden bu kadar önemli bir görevi bu küçük adama verdi. Bu öfkeye bakarak çaresizlikten verilmiş bir görev gibi değerlendiremiyorum.
-Natalie Dormer (Margaery Tyrell) sen nasıl birşeysin? Bu hatuna The Tudors dizisinden beri hastayım. Kralın şehrine yerleşmesiyle birlikte rolü de artacak gibi. Jofreyden bir 8. Henry (Jonathan Rhys Meyers) beklemiyorum ama o mevkiye boşuna gelmemiş olsun.
