nazım hikmet ran

entry2958 galeri ses1
    230.
  1. nazim hikmet ran

    unesco tarafından verilen ödülün bile anlamını çözemeyenlerin ülkesinin şairi. sosyalist yazımlar, marksist çizimler yaptığı zaman alkışlandığı düşünülen bir şair insan, oysa unesco tarafından ödüllendirildiği zaman "düşman olduğu batı ve değerleri" sıfatıyla yüceltir gibi gösterip bok atma çabasıyla akıl pompası duranların kan beyne gitsin amacıyla amuda dikilip kendi üstlerini batırmalarına sebep olan şairlerin şairi.
    şöyle düşünelim tabi düşünme yetisine sahipsen, abd dünyanın en büyük teröristi, ezilenleri daha fazla ezen oil delisi leviathan. kendisine karşı dimdik ayakta duran, siyasetçi, toplum bilimci, sanatçı, jinekolog ne varsa sistematik temizlenmenin kurbanı haliyle. tekelonya'da siyaset alanında ve sivil örgütlerde büyük hizmetler vermiş bir insan var ama abd'ye olan borçları ötelemiş, moratoryum ilan etmiş. ülkesine ekonomik özgürlük kazandırdığı gibi mevcut militer rejimlerin sivil yollardan sarsılmasına sebep olmuş bir emperyalizm düşmanı. bu adam öldükten sonra yıllar geçmiş ve abd bu insana sivil toplum hareketlerinde kazandığı başarıları alkışlamak adına bir ödül vermiş. diyelim ki öldükten 50 sene sonra.
    question: burada abd'nin yaptığı davranış mı samimiyetsizdir, ölümünün üzerinden 50 sene geçmiş bir insanın buna itiraz etmemesi mi?
    peki verilen bu ödül o insanın değerini azaltır mı?
    sorun verilen ödülde değil, o isimde bir insanın bir şekilde dünya çapında bir ödüle layık görülmesi ve o ödül verilirken kimsenin "ya bu adam kimdir, necidir" diye sormaması. çünkü o adamın kim olduğunu herkes bilmektedir, her şekilde alkışlanmayı ve el üstünde tutulması gerektiğini de.
    verilen ödül değildir ona değer kazandıran. o şekilde bir ödülün verilebilecek olması ve kimsenin bunu yadırgamamasıdır. yoksa kime ne unesco'nun ödülünden...ama bu paye verildiğinde o emperyalistler bile oturup "bu adam nereden çıktı, ne yapmış ki" diyemedi, önemli olan bu.
    yoksa ödülden anladığı, bir parça sertifika ya da "onur yılı" gibi şeyler olan dimağlar için zaten ağır bir yazıdır bu, bıraksınlar okumayı. okumayı sökmeleri bile mucizedir. nihavend mucize...
    yoksa ortaokul talebelerinin bile az çok bildiği moğol istilaları, mahatma'nın pasif direnişi gibi konuları anlaşılamayacak kadar karmaşık bulanlara tekelonya örneği vermez, içeriden gelen muhalifleri, noam chomsky, bell hooks, michael albert gibileri örnek gösterirdik ama fazla yormamak gerek çömez dimağları. sözlükten kavram bulup cümle içinde kullanmaya benzemez ne de olsa. benim dayımın kondansatörü var meselesi...
    şimdi zaman tanımak gerekir üstadı tanımayanlara, ne de olsa ağlamak için bolca düşümek gerekir.
    şairin kendisine soracak durumda olsak o ödülleri, dünya değerini bilmeden önce bir mezar taşını fazla görmezdik kendisine.
    hadi yormayalım hiç kimseyi:
    (bkz: moratoryum)
    (bkz: leviathan)
    (bkz: noam chomsky)
    (bkz: bell hooks)
    (bkz: michael albert)
    1 ...