birincisi, joker küçükken babası ve annesi sürekli kavga ederler. babası kumar oynayan, içki içen ve ailesiyle ilgilenmeyen bir adamdır. yine bir gün kavga ederlerken babası eline bıçağı alır ve jokerin gözü önünde annesini öldürür. bunun üzerine joker ağlamaya başlar ama babası susmasını söyler. joker susmaz ve babası onu ağlarken görmek istemediğini söyler, yüzüne hiç eksilmeyen bir gülücük kondurmaya karar verir.
ikincisi ise, joker evlenmiştir ve çok sevdiği bir karısı vardır. karısı sürekli kumar oynar ve bir süre sonra kaybetmeye başlar. borçlarını ödeyemez ve tefeciler tarafından ağır yaralanır, artık eski güzelliği kalmaz. jokerin hem parası bitmiştir hemde karısı artık eskisi kadar güzel değildir, yinede terk etmemiştir. joker, karısını sevdiğini söyler ama karısı buna inanmaz, hiç gülmediğini söyler ve hiç gülmeyen birisinin mutlu olmadığını söyler. bunun üzerine joker suratına hiç eksilmeyen bir gülücük kondurur, ancak bu kez karısı jokerin yüzüne bakmaya dayanamaz ve terk eder.
we stop looking for monsters under our beds when we realized they are inside of us (yataklarımızın altında yaratıkların olup olmadığını kontrol etmeyi bıraktık, asıl yaratıkların içimizde olduğunu öğrenince).
whatever doesn't kill you, simply makes you stranger (seni öldürmeyen şey tuhaflaştırır).
if you are good at something, never do it for free (eğer bir işte iyiysen, asla bedavaya yapma).
some men just want to watch the world burn, but most intend to sell the ashes (bazıları dünyanın yanışını görmek ister ama çoğunun niyeti külleri satmaktır).
the universe is meaningless, any meaning we make ourselves (evren anlamsızdır, biz anlamları kendimiz oluştururuz).