Aslında oldum olası kendi içimizde yapılan ama yurt dışına taştığında da kesinti yapılmadan devam edilen haber türü. Nedir, ülke içerisinde eleştirilen bir hakem, yurtdışında da eleştirilmiş. bak gördün mü, biz demiştik manasında böbürlenme esanslı bir haber.
işin kötü tarafı, ben yanlış hatırlıyor olamam da, bu tarz durumlarda eskiden kenetleniverirdik. Sonuç olarak, hakemlik öyle bir iş ki, günümüz teknolojisiyle hakemin gerekliliği ortadan kalkabilecekken işin keyfini kaçırmaması adına var olan, zaten mekaniklikten uzak, insani çözümlerin hoşluğunu yaşatabilmek adına devam ettirilen bir müeessese. hal böyleyken, ben ne yapmış olursa olsun, fırat aydınus u ülkemi temsil etmiş olduğu için bağrıma basmak, gurur duymak isterim. böyle ortada sıçan hesabı tekme manyağı yapmak değil.
mesela, bugün yaptığı işleri ve demeçlerini takdir etmesem de bir ahmet çakar hatırlıyorum ki.. müthiş bir hakemdi, uefa kupası finali ve şampiyonlar ligi yarı finali yönetti. pier-luigi collina ayarında bir adamdı. hiç maçlarını seyretmeden söylüyorum ama, cüneyt çakır ın veya fırat aydınus un yaptığı hataları kariyeri boyunca hiç yapmamış olduğunu iddia etmek abesle iştigalden başka birşey olamaz.
dolayısıyla, burada faturayı yine medyaya çıkartasım var. çünkü benim hakem kahramanım ahmet çakar ı da onlar yarattı, hataları gözümüze sokuldukça kademe atlıyor gözüken cüneyt çakır ı da. hadi beni geçtim, bakın benim kahramanlarım var. örneğin hep okurduk turgay şeren ne iyi kaleciydi, panterdi, tony schumacher var vay vay diye. Benim kaleci kahramanım rüştü reçber im var, zamanının en iyi kalecisi oliver kahn dan iyiydi. acaba diyorum, bugün aynı yaşlarımda olsam, volkan demirel ile ilgili aynı şeyleri hisseder miydim? ben öyle olacağını düşünmüyorum, bu nedenle de beni ve herkesi gerizekalı yerine koyan medyaya bu tutumlarından ötürü teessüflerimi sunuyorum. çünkü güvenilirliklerini yerlere attıkları yalan ve saçma haberler yanında bu da o berbat tabloya ayrı bir betlik katıyor kanımca.