hatayı semih kaya yapmıştır ve bitirici noktada yapılmıştır bu hata...
ancak sapla samanı ayıralım semih kaya ve onu (artı bekir'i, Hasan ali'yi falan) milli takım'a çağıran abdullah avcı da tek başına bu rezilliğin sorumlusu değildir. bu saydıklarımız aslında bozuk düzenin sonucudur.
çok uzatmamaya çalışarak kısaca toparlayalım:
öncelikle gökhan zan, bekir irtegün, semih kaya yerine bu ligde defans göbeği olarak çok daha iyi oynayacak 5-10 futbolcu buluruz. andorra ve macaristan kadrosuna hiç olmazsa gençlerbirliği'nden aykut ve kasımpaşa'dan yalçın çağrılabilirdi. hatta servet çetin bile sadece "sonuç" odaklı çıktığımız bu 2 maçta kadroda yeralabilirdi.
sezonda çıplak gözle izlemeyi geçtim televizyondan bile toplasan 5 maç seyretmeyen sosyal medya bülbülleri menejer - gazeteci işbirliğiyle parlatılan adamları yıldız diye yutmaya pek hevesli olduklarından ve milli takım'a iyi oynayanın değil kendi oyuncusunun alınması histerisi yaşadıklarından "ulan bu ligde semih'den, bekir'den iyi adamlar var mı acaba?" diye düşünmüyorlar bile.
semih konusunda milli maç'dan sonra konuşmuyorum eylül ayında yazdığım şudur;
ergenler bilmez sabri ilk piyasaya çıktığında besleme spor basını "hagi'nin veliahtı" diye başlıklar attıydı. uzun süre de öyle gitti. en sonunda ite kaka bir sağ bek yonttular bu arkadaştan. ama ne zaman kesilse ya da yönetimler mukavele yenilemekte isteksiz davransalar bütün avrupa devleri sabri'yi transfer etmek için kuyruğa girdiler (bkz: yersen).
basında ismi geçenlerden aklımda kalanlar;
fiorentina
a.s. roma
bologna
köln
glasgow rangers
celta vigo
valencia
werder bremen
everton
amerikan başkanı kenedi, ingiltere kraliçesi elizabet ve taçsız kral pele... bu sezon başında da sabri ile sözleşme yenilenmesini fatih terim istedi, yönetim istemedi... bir anda trabzon sabri'ye talip başlıkları patladı. trabzon kulübü "yok öyle bir şey" diye açıklama yapmasına rağmen haberler sürdü. en sonunda yönetim fatih terim ve abdurrahim abisinin de ısrarıyla sabri'ye seneliği bir milyon euronun üzerinde bir mukavele yaptı.
bu sezonun sabrisi de bu çocuk. sahada ne seyrettiğini anlamayan denyo çok olduğundan şöyle anlatalım;
nemanja vidic ya da gerard pique ile karşılaştırın demiyorum. kasımpaşa'dan yalçın ayhan ile karşılaştırın ne demek istediğimi anlarsınız. bu şubat gibi şimdi burda övmekten çatlayanlar bu oyuncuya küfretmeye başlayacaklar.
alan paylaşımı yapamıyor, kademeden anladığı yanında oynayan daha nitelikli defans göbeğinin ensesini görmekten ibaret, hava toplarında zamanlaması zayıf, fizik olarak çelimsiz...
kendime not: işbu entariyi kolayca bulabileceğin bir yere al sonra çok işe yarayacak.
--spoiler--
kendi maçlarını bile izlemeyen, futbolu sadece yorumcu geyikleri üzerinden yaşayanlar bilmiyorlar tabi. danny bu sene 2 kişilik oynamasa galatasaray ne şu anda lider olabilirdi ne de şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkabilirdi. (burak'ın formuna rağmen). Sezon başında da ara transferde de galatasaray'a gereken iyi "2" stoperdi ama almadılar.
üstte alıntıladığım ve "eylül" ayında yazdığım entaride bahsettiğim kötü oyun milli takım'a patladı ne yazık ki...
ama bu düzen bozuk...
bu milli takımda volkan arslan, cihan haspolatlı, orhan ak, kaleci aykut, orkun uşak ve daha nicesi kadroya çağırıldı hatta maça çıktı.
istanbul'a gelmeyen ve belirli menejer yada adamların kanatları arasına girmeyen adam milli takıma messi olsa giremez bu düzende. semih için son parantez olarak;
galatasaray taraftarının altyapı fetişi okan, emre, tugay, gibi isimlerden kalmadır. (ki emre aslında zeytinburnuspor orijinlidir). şimdi yere göğe konamayan ama başkanlığı sırasında (haklı olarak) ağır eleştirilen özhan canaydın ve saz arkadaşları finansal ve idari başarısızlıklarını perdelemek amacıyla bir "efsane altyapı takımı geliyor" balonunu gazlamışlardı. yeni emreler, tugaylar altyapıdaydı 1 - 2 seneye a takım'a geçeceklerdi. o zamana kadar da çöpten bulduğumuz innamoto'ya falan sabredeceksiniz artık mesajı veriliyordu devamlı...
laflarını geçirdikleri adamlara adeta kampanya tarzı haberler yazdırdılar. başarısızlık ve özellikle transfer sezonlarındaki suskunkuktan adeta bunalmış galatasaray taraftarı da bu dolmaya balıklama atladı. o takımdan en çok üzerinde durulan "kesin dünya yıldızı bunlar" denilen özgürcan ve alparslan a takımda denendi ama geçtik galatasaray'ı süper lig'de bile oynayamayacakları kısa sürede ortaya çıktı. burada pek yoktur ama ekşi sözlükte o altyapı takımı ile ilgili olarak yazılanlara isteyen baksın. 2 maçını seyretmedikleri oyuncuya sanki scoutmuş gibi sayfalarca övgü dizen mallar ibret olsun. o takımın oyuncularından sanırım şu an süper lig'de oynayan yok çoğu 2. lig ve 3 lig'de şu an. ptt birinci ligde bile yanılmıyorsam 2 oyuncu var o takımdan.
seneye de galatasaray semih'in mevkisine düzgün bir transfer yapacak ve semih de kulübeden kolay kolay çıkamayacak. süper lig'in zirvesinde ve/veya dünya kupası finallerinde çeyrek hatta yarı final diye yola çıkan bir takımın kadrosunda oynayabilecek adam değil. galatasaray taraftarı bunu biliyor da erman/şansal/rıdvan/sinan ekolünden beslenen sözde taraftar özde forma decoder ve iddia müşterisi lümpenler de öğrenecekler. bu bozuk düzende kulüpler üstü bir milli takım yaratamamanın acısını semih üzerinden çektik bu bekir veya hasan ali kaldırım da olabilirdi.
not: eksi vermeyen kalmasın. ibrahim toraman diyen beşiktaş taraftarına da laflar hazırladım. arkadaş stoper eksik deniyor bu insanlar neden ibrahim toraman alınmıyor diye soruyor. soruya soruyla karşılık verelim "neden alınsın?" şu ana kadar ortaya ne koydu bu adam? bıraktım stoperi, güya en iyi olduğu defansif orta saha olarak bile başarısız...