sistemin parayla paralel ilerlemesi. lig tv ve iddaa gibi organizasyonların sırf para verdikleri için kulüpleri,yöneticileri,pfdk'yı,federasyonu futbolla ilişkili ne kadar kurum varsa ele almasının tabii sonucunu yaşıyoruz. tabi ki buna çanak tutan basiretsi yöneticilerdir. hatırlayalım geçen sene süper final zırvası ilk çıktığında yaşananları. futbolun parayla ilişkisini ucundan bucağından biraz bilen herkes son maçı galatasary ile fenerbahçe'nin kadıköy!de oynayacağını ve şampiyonun o şekilde belli olacağını herkesbilir. alim ve müneccim olmaya gerek yok. sonuçta ne oldu. digitürk paranın anasını ağlattı. taraftarlar stat yaktı. şampiyonluğu kazanan takım karanlıklar altında kupa aldı. bu sene durum çok mu farklı? hayır.
lig tv yayın politikasına ne uyuyorsa haftalık maç günleri ona göre uyarlandı. takımlarımızın avrupada maçları varmış,ülke puanımız ve kaybolan prestijimizi kurtarmak çok önemliymiş kimsenin umruna gelmiyor. halada gelmeyecek. beşiktaş feda yılında diye cuma oynatılan maçlarmı dersiniz,fernebahçe'nin ve galatasaray'ın avrupa maçlarından sadece 3 gün önce deplamasan maçlarına çıkmasınımı istersiniz. daha neler neler.
ondan sonrada türk futbolunun marka değeri al aşağı olmuşmuş. ulan el birliği ederek kulüplerimizi ve milli takımımızı paranın iti köpeği ettiniz ondan sonrada marka değerinden bahsediyorsunuz.
bir diğer baş belasıda iddaa. kulüp yöneticilerinden tutun,futbolcusuna,başkanına kadar herkesin ek gelir kaynağı olmuş. bana bu ülke sınırlarına iddaa girdikten şaibesiz gönül rahatlığıyla maç izlediğinizi söyleyebilirmisiniz. şahsen ben söyleyemem. sonuç olarak herşey ortada. ne heyecan alabildiğimiz bi lig kaldı ne de başarılarıyla övüneceğimiz milli takım. kulüp takımları bu sene için eh işte diyoruz ama başarıda devamlılık olmadığı müddetçe onunda önemi yok. üstüne para saçarak futbolumuza katkıda bulunduğunu düşünenler yüzünden büyük bi fiyasko var. borç gırtlağa kadar gelmiş,takımlarımız avrupa'ya gidemiyor. bence bu daha iyi günlerimiz.