sürekli zihinleriyle konuştuklarından dış dünya ile konuşurken sıkıntı yaşayabilirler. konuşacaklarında, en doğru şekilde konuşmak için söyleyeceklerini önce zihinlerinde kurup sonra dile dökerler. bu sebepten dolayı biraz geç cevap verirler. ayrıca konuşurken bile düşünmeye devam ettikleri için konuşurken duraksayıp saçmalayabilirler. buna en iyi örnek, einstein'ın küçüklüğüdür. zira küçüklüğünde kendisine sorulan sorulara, çok fazla düşündüğü için çok geç cevap verirmiş. ilerleyen yıllarda az da olsa cevapları hızlanmıştır ki bu da dahilik seviyesine yükseldiğini gösterir.