yetersizim be sözlük. hayat denen sınavı başarıyla atlatacak iradeye sahip değilim.
23 yaşındayım bir çok insana nazaran iyi bir işim var. hiç olmazsa devlette kadroluyum yani. neşeliydim de artık büyüdüğümü anladığım ana değin. fakat bu neşe artık yerini hüzne bırakmış durumda. babanın zamanında yanlış seçimler yaparak iflas etmesi sonucu ailenin durumu pek parlak değil. babanın yaşıtları emekli olmuş artık dinlenmeye çekilmişken benimki sabahtan akşama kadar hem de bildiğiniz eşek gibi çalışmak zorunda. üstüne kalp krizine ramak kala by-pass ameliyatı geçirmiş bir insan. anne desen o da çalışmak zorunda yaşıtları her gün gezmelere gidip birbirlerine yemek tarifleri anlatırken. kardeş desen 21 yaşına gelmesine rağmen hala çocuk, hala durumu kavrayabilmiş değil. sorumluluk bilincinden yoksun günlük yaşayan bir genç. bunların üstüne sen de normal değilsin. çocukken yakalandığın bir hastalık sonucu işitme engelli bir birey olarak büyümüşsün. buna rağmen sorumluluğu anne ve babayla paylaşmak zorundasın. yük var üzerinde. o borçların hiç de bitecek gibi görünmemesine rağmen bitmesi lazım ki artık yaşlanan annen baban biraz olsun rahata kavuşsun. işler böyleyken kendime güvenemiyorum be sözlük. elimden fazla bir şey gelmiyor. o iradeye o güce sahip olduğuma inandıramıyorum kendimi. dik durmam gerektiğini bilmeme rağmen bazen o kadar kötü oluyorum ki oturup ağlayasım geliyor. ama ağlayamıyorum da be sözlük, ağlayamıyorum...
