bir ülke düşünün ki, ermeni soykırımın yalan olduğunu konu edinen ve arşive dayalı tarihsel çalışmaları önce devletçe desteklenen mehmet perinçek hakkındaki ergenekon davası iddianamesinde atılı suç, "milli bir meseleyi sahiplenme görüntüsü altında* insanların milli duygularını istismar ettikleri, bu sayede toplumun çok farklı kesimlerine hitap edebildikleri, güvenlerini kazandıkları bu topluluğu ergenekon silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda yönlendirmeyi amaçladıkları anlaşılmıştır" gerekçesiyle* 15 yıl hapis cezası isteyebilen bir yargı* sorunu ile başbaşa kalsın !
bırakın terörü protesto etmeyi, milli bir meseleyi sahiplenmek, bilimsel bir çalışma yapmak dahi terör örgütü üyeliğinden suçlu yaratılmasında kullanılabiliyor. bu akıl almaz iddiaların amacının, toplumdaki ulusçu refleksleri harekete geçirebilecek yüksek kalibreli kişileri susturmak olduğu o kadar açık ki. bu da zaten iddianamede tevil yollu ikrar ediliyor: "toplumu harekete geçirmek" !. korktukları budur. insanlarımızın haklı ve demokratik endişeleriyle beslenen cumhuriyet mitinglerinden öylesine endişe etmişlerdir ki, bir daha aynı şeylerin olmaması için ellerinden ne geliyorsa, hukuku ve utanmayı ve insanlığı ayaklar altına alarak her türlü kirli yöntemle yapmaktadırlar. bunun sonucunda toplum büyük ölçüde korkutuldu ve herkes yaşananları gördüğü halde başına bir iş gelir diye ses çıkaramaz hale geldi.
iktidar terörü ile türk unsurunun sindirildiği, ayrılıkçıların desteklendiği bir dönem yaratılmasının, tabii ki, yüksek politikayla direkt bağlantısı var. bu olayların ardında, iktidarın ve onu destekleyen yabancı güçlerin izlediği bilinçli tasfiye, sindirme, kamuoyu yaratma ve türkiye'yi istedikleri kalıba sokma politikası yatmaktadır. bu işler, iktidarın tek başına altından kalkabileceği kadar basit işler değil. yabancı uzman desteği ve özel eğitimler olmaksızın kalibresi düşük adamlardan bu kadar büyük, sistemli, bilinçli ve kapsamlı bir sindirme, kandırma ve dönüştürme kampanyası yaratmaları ve sürdürmeleri kesinlikle beklenemezdi. kampanyanın hedeflerinden birisinin ne olduğu, imralı süreci ve bu sürece karşı sert direniş olmamasıyla kanıtlandı. amaçlanan, federasyon ve ipleri tamamen elinde tutarak abd ile iyi ilişkileri* kalıcılaştıracak başkanlık sistemidir. ardından abd'nin türkiye'yi iran'a karşı cepheye sürmesine karşı çıkacak hiçbir engel kalmayacaktır.
perinçek konusuna tekrar dönersek, isviçre savcıları bile ermeni soykırımını inkar edenlere daha az ceza istiyor. tam bir örümcek ağı kurarak bu kadar cezayı isteyenler sanıkların suçlu olmadıklarını ve hatta ortada suç olmadığını çok iyi biliyorlar, ama ne yaptıkları da çok iyi biliyorlar.
kendi ülkemizde esaret altında yaşamak ve savaşta kırılmak istemiyorsak, bu iğrenç kumpasa karşı herkesin sesini yükseltmesinin vakti geldi de geçiyor.