idöl alınası, aşmış bilgisiyle, görgüsüyle zihnen çağından en az 2 asır ilerisinde olan rus yazar. ruslara sempatim varsa bu zattan dolayıdır!
daha ilk satırlarında "dostoyevski" okuduğunuzun farkına varırsınız, yapıtlarındaki dehalık, müşahedeler, analizler, kendi insanını her yönüyle aksetmesi, "dostoyevski'den önce-sonra" diye başlayan tanışmayla okuyucunun ufkunu açması-okuyucunun münevverleşmesi-, özgün üslubuyla ezcümle her şeyiyle "üstat" bir kişilik.
ayrıca napolyon bonapart'tan çok etkilenmiştir. öyle ki, bunu da raskolnikov karakterinin napolyon hakkında görüşleriyle anlayabiliyoruz. şu ana kadar yeraltından notlar, suç ve ceza ve karamazov kardeşler eserlerini okudum, ve diğer eserlerine de bakacağım ilk fırsatta. üstattan daha öğrenecek çok şey var!
o değil de, betimlemelerine hayran kalmamak elde mi? karakterlerindeki ruh hallerini-hissettiklerini bazen yaşayınca bir anda üstat aklıma geliyor ve kendisini okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. sahi, hangimiz kısmen de olsa dostoyevski'nin karakterlerinin yaşadığı duyguları yaşamadı? o değil de 19. yy rusya'sının gençleriyle ne çok ortak yönlerimiz varmış, karamoz kardeşlerde bunu özellikle ivan ve alyoşa'nın sohbetinde anlayabiliyoruz.
daha ne yazsam bilemedim, hakkında yazacaklarım sözcükleri de aşar cinsten olmasıyla aslında kendisine duyduğum hayranlığı özetliyor...