ünideydim sözlük , son sınıfta. birgün aynı sınıfta olduğum bir kız arkadaşım bana, "memleketinde onu çok seven, hatta ailesinden isteten birisi olduğunu (kızın ret cevabıyla babası kızı vermemiş), ve ertesi gün okula kendisini görmeye geleceğini söyledi. (mersin'den, marmara bölgesinde bir şehre yani). kız her ne kadar gelme dese de çocuk çok ısrarcı olmuş, sadece görüp gideceğini söylemiş. kız okulda erkek arkadaşı olduğunu söylese de çocuk ona inanmamış. neyse, hatun bana onun 1 günlük erkek arkadaşı olup olamayacağımı sordu. düşündüm biraz. "oyuncak mıyım la ben?". kızı da severim , zor durumda. tamam dedim. ertesi gün oldu. kız sabahın köründe geldi. neymiş efendim, prova yapmalıymışız, inandırıcı olmalıymışız. dakka bir gol bir , el ele okula yürümeye başladık. ben erkeğim, doğal olarak kolay kolay hayır demem . o sıralarda boştayım da zaten. yalnız kız prova mrova derken bariz yazıyor, bende ses çıkarmıyorum. sırnaşmalar, yaslanmalar bütün millet bakıp bakıp ıslatırız artık bunu demeye başladı. elemandan önce millet inandı. neyse biz bozuntuya vermedik hatta ben içimden "herşeyde bir hayır varmış, eleman gidince oyuna devam ederiz bari" diye sinsi sinsi plan kuruyorum ama plana gerek yok, kız sanki havalarda uçuyor. bende havaya girdim anasını satayım. daha farklı şeyler düşünmeye başladım.
aradan saatler geçti, dersten çıkıp dışarıda, kantinin bahçesine birşeyler içmek için yöneldik. kız, "gelmiş" dedi, "orada oturuyor" diye elemanı işaret etti. o bizi görmemişti. yaklaşırken elemanı süzüyordum. kafanızda hayal edin, anadolu'nun küçük bir yerleşim yerinden gelmiş, hayatı dizi film sanan , gözü henüz açılmamış saf bir genç. ben yaşlarda. yüzünde hafif bir gülümseme, saf saf oraya buraya bakıyordu. tertemiz bir insan olduğu belliydi. o an pişman oldum ama iş işten geçmiş, elemanın dibine kadar gelmiştik. kız seslendi, çocuk baktı, hoşgeldin-tokalaşma faslı derken kız beni gösterdi ve " sözlüm x, sana telefonda anlatmıştım. okuldan sonra evlenmeyi planlıyoruz ve bunun aramızda kalacağına eminim " dedi. çocuğun bakışlarındaki kahrolmuşluğu gördüm ve kendimden tiksindim sözlük. toplasan 10 dakika durmadı ve gitti. ben o gün lanetlendim sözlük. hiçbir işim düz gitmedi. ne zaman başıma bir iş gelse aklıma hep o çocuğun bakışları geliyor.