spartacus war of the damned

entry513 galeri
    185.
  1. tarihe bıraktıklarına istinaden

    Spartacus Askerlerine

    Şu Köle harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? 
    En kesif preatorların yükleniyor dördü beşi. 
    -Tepeden yol bularak geçmek için Capua’ya- 
    Kaç lejyonla sarılmış ufacık bir karaya. 
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! 
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Romalı
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, ordu kümesi, 
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! 
    Eski Capua, yeni Galya, bütün akvâm-ı beşer, 
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. 
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, 
    Suriye'yla beraber bakıyorsun: Kartaca! 
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: 
    Sâde bir hâdise var ortada: kumlar denk. 
    Kimi Alman, kimi Balkan, kimi bilmem ne belâ... 
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! 
    Ah o ikinci asır yok mu, o mahlûk-i asil, 
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, 
    Kustu Crixus'ın aylarca durup karşısına; 
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. 
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... 
    Senato denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. 
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, 
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir arenayı harâb. 

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; 
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; 
    Mancınık şimşekleri beyninden inip her siperin; 
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan kölenin. 
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, 
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. 
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; 
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... 
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, 
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. 
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, 
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. 
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, 
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. 
    ok gürzden daha sık, gülle yağan sövgüler... 
    Kahraman köleyi seyret ki bu tehdide güler! 
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; 
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? 
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? 
    Çünkü te'sis-i Venüsi o metin istihkâm. 

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, 
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; 
    Bu göğüslerse Jüpiterin ebedi serhaddi; 
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. 
    Romusun nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: 
    işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. 
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... 
    O, kölelik olmasa, dünyâda eğilmez başlar, 
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 
    Bir ideal uğruna, yâ Hera, ne güneşler batıyor! 
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! 
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. 
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... 
    Hannibalin arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. 
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. 
    Herc ü merc ettiğin Glabera da yetmez o kitâb... 
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 
    'Bu, taşındır' diyerek Colosseum'u diksem başına; 
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; 
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, 
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; 
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, 
    Yedi kandilli Olympusu uzatsam oradan; 
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, 
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, 
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; 
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; 
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... 
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. 
    Sen ki, son Senatonun kırarak savletini, 
    Şarkın en sevgili sultânı Nasiri, 
    Gannicus gibi iclâline ettin hayran... 
    Sen ki, Trakyayı kuşatmış, boğuyorken hüsran, 
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; 
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; 
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, 
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... 
    Ey köle oğlu köle, isteme benden makber, 
    Sana âğûşunu açmış duruyor Jüpiter.
    0 ...